29 Şubat 2008 Cuma

Lothar Matthaüs

Mascherano Liverpool'da !

Başlığa bakınca eminim zaten bu adam Liverpool'da oynamıyor mu yahu diyeceksiniz . Evet Liverpool'da oynuyordu ama kiralık olarak . West Ham'dan Liverpool'a geldiği zaman bonservisi Media Sports Investments adlı bir kuruluşun elindeydi Arjantinlinin . Liverpool parayı bastırdı ve Mascherano'nun bonservisini aldı ve onunla 4 senelik yeni bir anlaşma imzaladı . Orta sahada sade gösterişsiz basit ama bir o kadar faydalı bir futbol oynayan Mascherano tam bir top çalma ustası . Özellikle Şampiyonlar Liginde iyi bir performans sergileyen Mascherano şimdi daha mutlu olduğunu ve işine daha iyi konsantre olacağını söylemiş .

Gol dediğin böyle atılır ...

2001 yılında Şampiyonlar Liginde oynanan Liverpool - Barcelona maçında Overmars'ın Barcelona adına attığı gol hala aklımdan çıkmaz . Liverpool'lu futbolcuların tam 3 dakika boyunca Barça'lı futbolcuların ayaklarından topu kapabilmek için cinnet geçirmesi ve o çılgın pas trafiğinde en sonunda Overmars'ın topu Dudek'i çalımlayarak filelere göndermesi fevkaledenin fevkindeydi ! Golden sonra Liverpool'lu taraftarlar bile sadece ve sadece bu golü alkışlamak zorunda kalmıştı . O günkü Liverpool'la şimdiki arasında dağlar kadar fark var ama sonuç olarak ben bu adamları hiç bu kadar aciz görmemiştim . Belleğimden hiç çıkmayan, bu sade ama bir o kadar da muhteşem golün atıldığı maçta kadrolar şöyleydi :

Liverpool 1 - 3 Barcelona


Liverpool:
Dudek; Carragher, Henchoz, Hyppia, Riise; McAllister (Berger 69'), Gerrard, Smicer (Litmanen 80'), Murphy; Heskey (Fowler 66'), Owen.

Barcelona: Bonano; Christanval, Andersson, Frank De Boer, Coco; Gabri (Rochemback 58'), Xavi, Cocu; Kluivert (Reiziger 89'); Rivaldo, Luis Enrique (Overmars 17').

Goller : Dk.27 Owen /Dk .41 Kluivert. Dk.65Rochemback Dk. 85 Overmars.

CABEZA DE TURCO !

İspanya'da bizi gururla temsil eden Nihat Kahveci, bildiğim kadarıyla Avrupa'da oynayıpta en çok oralarda gol atan Türk futbolcusu (Yanlışım varsa düzeltin) . Kahveci'nin Real Sociedad'ta forma giyerken Kovacevic ile beraber yakaladığı uyum ve kıl payı kaçan şampiyonluk ve attığı goller bizim için unutulmaz zevkli günlerdi . Villareal'e gittiğinde yaşadığı talihsiz sakatlık ve sonrasında takımında ve milli takımda tekrar yükselen performansı ağzımızı kulaklarımıza vardırmıştı . Çok sevdiğim , Kolombiya'da yaşayan kadim dostum (askerlik arkadaşım) İlker'in bloğunda ilginç bir anektod yakaladım . Geçtiğimiz haftalarda Villareal'in Deportivo La Coruna karşısında aldıgı 4-3 lük galibiyetinde attığı iki golle övgüleri toplayan Nihat Kahveci'ye İspanyol gazeteleri CABEZA DE TURCO deyimini yakıştırmışlar . Türkçeye şamar oğlanı seklinde tercüme edilebilecek bu deyimi ile Nihat'ın rakip takımı Cabeza de Turco'ya çevirdiği belirtilmiş . Bu ifadenin niçin Nihat için kullanıldığı ise oldukça ilgi çekici bir hikayeye dayanıyor . Haçlı seferleri sırasında hristiyan ahalisinin en amansız düşmanı tartışmasız Türkler'di. Kutsal toprakları kanının son damlasına kadar savunmaktan taviz vermeyen Türkler haçlılara adeta kan kusturmuslar. O dönemlerde haçlılar arasında bir Türk öldürmek prestij meselesi haline geldiğinden , bir haçlı askeri bir Türk askerini şehit ettikten sonra kafasını kesip herkesin görebileceği bir yere asıp övünürmüş. Diğer haçlı askerleri ise kesik kafaya sembolik bir anlam yükleyerek başlarına gelen tüm belalardan Türkleri sorumlu tuttuklarından kendilerince lanetler okur, taş.... vs. atıp kendilerince tatmin olurlarmış. Zaman içinde dönemin Avrupasında lunapark gibi eğlence mekanlarında yerini alan bir eğlenceye dönüşmüş. Tepesine fes konmuş ağaçtan yapılma bir kellenin hedef haline getirildiği bir cok oyun icat edilmiş. Hikaye böyle işte . Nihat kardeşimizin La Liga takımlarını daha uzun seneler Cabeza de Turco'ya çevirmesi temennisiyle ...

27 Şubat 2008 Çarşamba

Galatasaray 2 - 1 Fenerbahçe


Adam akıllı bir derbi seyretmek ne zaman nasip olacak bilmiyorum . Yine çığrından çıkan , zırt pırt maçın durduğu, hakemin ön plana çıktığı gergin bir maç oldu . Galatasaray hızlı başladı ve beklenenden de erken bir gol buldu . Daha sonra orta saha mücadelesine döndü maç . Lugano'nun atılmasından sonra G.Saray oyunu domine edecek diye düşündük ama F.Bahçe orta sahada iyi top yaptı 15-20 dk. kadar ve o arada G.Saray sefilleri oynadı . Zico taktiksel değişikliklerde beyin patlatırken Kalli maçı aval aval izlemeye devam ediyordu . (Birisi Cimbomu bu adamdan kurtarsın.) . Gökhan belki de hayatının golünü G.Saray'a attı bugün . Gökhan'ın da oyundan atılmasından sonra G.Saray biraz daha yüklenmeye başladı . Tam maç berabere bitecek derken Nonda'nın üstün gayretleriyle Ümit Karan çerçeveyi buldu . G.Saray maçı kazanmasına kazandı ama taraftarı tatmin eden , eze eze bir derbi galibiyeti yaşatamadı . Lincoln hala Bundesliga'dan transfer edilen Lincoln'mü yoksa Padagonya'dan gelen Lincoln'mü anlayamadım .Bu kadar güçsüz ve umursamaz bir 10 numara olabilirmi yahu! Atılmasına belkide en çok hafta sonu oynanacak maçtaki rakip BJK ve Ertuğrul Sağlam üzülmüştür . Hakem bu maçı harbiden kaldıramadı ; otorite sağlayayım derken maçın önüne geçen beceriksiz bir performans sergiledi . Futbolcularda kötü niyetli , çakal oyunlar peşindeydi . Artık derbinin olmazsa olmazları arasına giren elektrikli gergin enstanteneler iyice kabak tadı verdi . Yahu bu çatışma nereye kadar sürecek . Tamam anladık iki takımda ezeli rakip, sağlam rekabet var . Fakat her maçta yaşanan olaylar yüzünden derbinin tadı da tuzu da olmuyor ki . Dünyanın en büyük derbisiymiş ! Pööh ! İki takımda didişmekten , hakemin etrafını sarmaktan maç filan oynamıyor ki . Ondan sonra Avrupa'da nal topluyoruz . Bu işin sonu nereye varacak valla bilmiyom . Türk futbolu yakın bir gelecekte tamamen sarmayacak bizi bu gidişle ...

FORTIS TÜRKİYE KUPASI ÇEYREK FİNAL MAÇLARI

GALATASARAY 2 - 1 FENERBAHÇE
Goller : Dk.4 Hakan Şükür , Dk.90 Ümit Karan / Dk 67 Gökhan Gönül

BEŞİKTAŞ 3 - 2 ÇAYKUR RİZE SPOR
Goller : Dk19 Holosko , Dk.59 Tello , Dk 74 Nobre /Dk.26 Suat , Dk.65 Riberio


KAYSERİSPOR 2 - 0 G.BİRLİĞİ OFTAŞ
Goller : Dk .31 Toledo , Dk 71 Mehmet Topuz

GENÇLERBİRLİĞİ 2 - 2 ADANA DEMİRSPOR
Goller :Dk. 56 Kahe(p.), Dk. 83 Traore / 44 Mehmet, Dk. 74 Bora

25 Şubat 2008 Pazartesi

R & R

Avrupa'nın şu anda en iyi iş yapan ikilisi bu adamlar olsa gerek . Özellikle Ronaldo Premier League'de tam anlamıyla dalgasını geçiyor bu sezon . Attığı ve attırdığı gollerle Manchester'ı tepelerden indirmedi . Şu ana kadar ligde oynadığı 23 maçta 22 golü var Portekizlinin . Attığı gollerin yarısından fazlası tam anlamıyla jeneriklik . Bir orta saha oyuncusuna göre bu kadar gol atması muazzam bir olay . Rooney ise 17 maçta 7 gol atmış . Biz golleri bu çilli adamdan bekliyorduk ama Ronaldo 3 kat daha fazla buluşturmuş topu filelerle. Fakat Rooney daha az gol atmasına rağmen çoğu kez maçın adamı seçiliyor . Bu da enterasan bir olay doğrusu . Manchester United'ın zencileri Yorke ve Cole iyi bir ahenk yakalamıştı bir zamanlar ve performansları CL şampiyonluğunu getirmişti B.Münih karşısında . Fakat R & R 'nin uyumları ve birbirleriyle olan yardımlaşmaları siyah adamlarınkinden kat kat iyi . Bir zamanlar kara kedi girmişti R & R arasına hatırlarsanız . Portekiz'le İngiltere arasında oynanan maçta Ronaldo resmen attırmıştı Rooney'i . Rooney haketmişti ama Ronaldo'nun devreye girmesi pek şık olmamıştı . Bu olaydan sonra Ronaldo adada istenmeyen adam ilan edilmişti . Ama goller her şeye kadir işte ki eski çamlar bardak olmuş bile . İkisi sevgililer gibi şu an . Aha bu da geçmişteki sürtüşmenin videosu ...

Say CHEESE :)


Eto'o hat-trick yaptıktan sonra ....

Elvada beleş tepe ....




Fenerbahçe'nin Saraçoğlu'nu piyasaya sürmesinden sonra Galatasaray'da atağa kalkmış Seyrantepe için yıllarca dört dönmüştü . Fenerbahçe'nin son yıllardaki başarılarıyla stadının doğrudan bağlantısını gören G.Saray ve son olarakta BJK halihazırdaki stadlarla rekabetin zor olduğunu anlayınca hemen yeni stad işine soyunmayı kendilerine görev bildi . Başkan Demirören iyi bir seçim yatırımı yaparak camiayı etkilemek istemiş ve Mayıs'ta şartlar oluştuğu takdirde yukarıdaki stadı en kısa bitireceği taahhütünü vermiş . Stad kağıt üzerinde güzel görünüyor görünmesine de güzelim boğaz manzarasının içine mıçtığı malum . Avrupa'daki takımlarda yeni yerlerini şimdiden ayarlamakta . Gelişen futbol endüstrisinin büyük kulüpleri yeni mekanlara zorladığı artık kaçınılmaz gibi galiba ...


24 Şubat 2008 Pazar

Galatasaray 0 - 1 Kasımpaşa



Berbat bir geceydi . Fenerbahçe'nin kendi evinde puan kaybetmesiyle alınacak 3 puan haftaya BJK maçına biraz olsun rahat çıkaracaktı Cimbomu . Uzun bir sürenin ardından yabancıları bir arada gördük sahada . Adı üstünde yabancıydı işte ve futbola da bir hayli yabancı kaldıkları ortadaydı . Lincoln G.Saray'ın bu seneki en büyük kazığı . Bu adam sakatlık makatlık derken epey yatmış , sahada da sürekli yatıyordu . Her ikili mücadelede yerde olan Brezilyalıydı . Zaten saçları da yataktan daha yeni kalkmış gibiydi . Bundesliga'da izlediğim Lincoln iki şeyi getiriyor aklıma .Ya Bundesliga bizimkinden kötü bir lig , orada dalgasını geçmiş Almanlarla (İmkansız ötesi tabi bu ). Ya da bizim ligimiz o kadar kaliteli ki burada eziliyor (Bu ötenin de ötesinde). Bu iki seçeneği rafa kaldıralım ; bu adam harbi harbi G.Saray'da öylesine geziniyor sahada yahu ! Carrusca'dan hiç bahsetmiycem , şutlanması gerekenlerin en başında zaten . Barruso fazla sırıtmadı bugün ama G.Saray'ın topçusu değil bu adam .G.Saray'ın klasik seri hızlı pas trafiğinde bam güm habire kaleye şut çeken sıradan bir Afrikalı işte . Nonda bir şeyler yapmaya çalıştı ve kaleyi görmeye çalıştı hep ama takım külli kötü olduğundan iyi beslenemedi . Song kritik toplar kesti fakat eski canlılığını fazla göremedim , aklı hala Afrika kupasında galiba . Galatasaray'ın yabancıları takımın yedekleri vasfına bürünmüş adeta . Daha önceki maçlarda yüzde yüz yerliyle dinamik , üretken ve çabuk top oynuyordu sarı kırmızılılar . Saçma sapan kazmalıkla kaçan bir 3 puan oldu bugün . Ayhan sakatlıktan sonra futbol oynamayı unutmuş gibi . Orta sahada sefilleri oynadı durdu . Kasımpaşa'yı ve özellikle kaleci Tolga'yı ve teknik adam Uğur Tütüneker'i tebrik etmek lazım . Tolga sinir bozucu yavaş hareketleriyle ve yerinde kurtarışlarıyla 3 puanı getirdi . Bu arada Kalli! suyun artık fena kaynıyor . Takımın içine ettin , Fenerbahçe ve Beşiktaş derbileri muhtemelen geleceğini belirleyecek ...

CARLING CUP FINAL : Chelsea 1 - 2 Tottenham

Dk.40 Gol : Didier DROGBA (1 - 0)

Dk.72 Gol :Dimitar BERBATOV (pen.) (1 - 1)

Dk .94 (Uz.) Gol : Jonathan WOODGATE (1 - 2)



Bak şu kerataya...Bölüm 8

Alberto Gilardino
(MILAN)

23 Şubat 2008 Cumartesi

STOP !

Faruk Süren'le Cimbom tavan yapmıştı . Sonrasında Mehmet Cansun 1 sene görev yaptı ve mütevazi kadroyla takım yine şampiyon olmuştu . Özhan Canaydın Fatih Terim'i getireceğim dedi başkan oldu ve Lucescu'yu şutladı . O gün bugündür 6 sene boyunca Galatasaray camiası hep Özhan başkana veryansın etti . Fenerbahçe'ye karşı alınan tarihi hezimet(ler) , Olimpiyat Stadı fiyaskosu , 100.yıl komedisi , Fatih Terim'in tükenişi ve sayısız işe yaramaz transferler hep onun döneminde oldu . Fenerbahçelilerin kendi başkanlarından bile daha çok sevdiği Özhan Canaydın sonunda stop dedi ve yeni dönemde aday olmayacağını söyledi . Sağlığı da bozuldu takımın karizması da . Olmadı başkanım be ! Adamlığına insanlığına kimse bir şey demedi diyemezdi de . Demekki beyefendi bir kişilik kurtlar sofrasında iş yapmıyormuş . Galatasaraylılar seni hiç unutmuyacak . Hayalini kurduğun stadın açılışını dünya gözüyle görmen umuduyla ...

Aman Yarabbi !


Bu korkunç görüntü bugün oynanan Birmingham-Arsenal mücadelesinden . Henüz maçın 3. dakikası ... Birmingham'lı Martin Taylor Arsenal'in golcü futbolcusu Eduardo'nun ayağını eşşiz bir kazmalıkla kırarak sahadaki bütün futbolcuların da seyircilerin de şevkini kaçırıverdi . Arsenal için kötü bir gündü gerçekten . Rakipleri Manchester Newcastle'ı beşlerken Gunners son dakikada yediği golle hem 3 puandan hem de forvetlerinden oldu . Maçtan sonra Wenger burnundan soluyarak Taylor'un ömür boyu futboldan yasaklanmasını isteyen açıklamalar yaptı . Eduardo'nun pozisyonu bana yıllar önce ayağı kırılan Fenerbahçeli Uche'yi hatırlattı . Onun da ayağı böyle acaip bir şekil almıştı fakat aradaki tek fark Uche'nin ağzındaki sakızı çiğnemeye devam ederek büyük soğukkanlılıkla sağlık ekibini çağırmasıydı . Bu tür enstanteneler insanın canını bir hayli bozuyor ama hayat devam ediyor işte . Brezilyalı Eduardo Hırvatistan milli takımı adına forma giydiği için Wenger'den başka bu işe en çok köpürecek kişi Hırvat milli takımının teknik direktörü Slaven Bilić olsa gerek ...

Altıpasa girerken ...


22 Şubat 2008 Cuma

B.Leverkusen 5 - 1 Galatasaray

Sistemmiş , adammış sakatlarmış mış mış ..Bunlara hiç girmeye gerek yok . Sahada sadece ne yapacağını bilen, orta sahada al gülüm ver gülüm top oynayan Schneider yönetiminde kuvvetli bir Alman takımı vardı . Gazı alınmış gazoz gibiydi Cimbom . Aslında fazlada suçlamak istemiyorum takımı , gençler kapasitelerini bir hayli zorlamıştı bugüne kadar . Bu tür maçlar ayakların bundan sonra yere sağlam basmasını sağlıyor nihayetinde . Kötü olan iki şey var benim için . Birincisi bu farklı hezimet ligde bir hava yakalayan Galatasaray'ın dengesini bozabilir . İkincisi belkide en kötüsü , Galatasaray'ın Avrupa fiyakası yıldan yıla eriyor (Hatta eridi gibi bir şey) . Olan Türk futboluna oluyor tabiiki . Türk takımları maalesef yenildiği zamanlarda rakiplerine karşı çok cömert oluyor . Beşiktaş tavan yapıp 8 , Galatasaray 3-5 arası , Fenerbahçede 2-3 defa kalesini açtı rakiplerine ... Türkiye'nin ne zaman aklı başında bir defans oyuncusu veya oyuncuları olacak merak ediyorum . Bir Avrupa macerası daha bitti işte . Avrupa maçlarında galibiyeti mağlubiyetinden daha fazla olan bir takımımız vardı daha bir kaç sene öncesine kadar . Mağlubiyetler gene aldı başını gidiyor bir yerlere doğru ...

21 Şubat 2008 Perşembe

Celtic 2 - 3 Barça

MAÇTAN ÖNCE
Rijkaard Gordon'a marijuhana yaprağı uzatırken ...
MAÇTAN SONRA
Messi efendi Celtic'i dağıtırken ...

(Ukala hatırlatması :Yoncalar Celtic'in simgesi oluyor )

Şampiyonlar Ligi : 20.02.2008

FENERBAHÇE 3 - 2 SEVILLA
(Goller: Dk17.Kezman Dk57 Lugano Dk87.Semih /24 Edu(kk) Dk66 Escude)

LYON 1 - 1 MAN.UNITED
(Goller : Dk52.Benzama / Dk87Tevez)

CELTIC 2 -3 BARCELONA
(Goller :Dk.16 Hesselink Dk38 Robson /Dk18.-72 Messi Dk52.Henry)

ARSENAL 0 - 0 MILAN

20 Şubat 2008 Çarşamba

Şampiyonlar Ligi : 19.02.2008

ROMA 2 - 1 REAL MADRID
(Goller : Dk 8 Raul / Dk 24 Pizzaro - Dk 58 Mancini)

LIVERPOOL 2 - 0 INTER
(Goller :Dk 85 Dirk Kuijt - Dk .90 Steven Gerrard)


OLYMPIAKOS 0 - 0 CHELSEA


SCHALKE 1 - 0 PORTO
(Gol : Dk. 4 Kevin Kuranyi )

Şampiyonlar Ligi : Liverpool 2 - 0 Inter




Apayrı bir dünya bu Şampiyonlar Ligi . Mücadelenin , heyecanın , çekişmenin tavan yaptığı ve herşeyden önce koltuğumuza oturup adam gibi futbolun tadına vardığımız en güzel olayı bu . İşte ben bu yüzden seviyorum CL'yi . Kendi liginde esamesi okunmazken , Benitez'in kellesi ha koptu kopacak derken , kulüp yankilere satılacak derken , FA Cup fiyaskosu derken derken ve derken.... Can sıkıcı sorunlarla uğraşan Liverpool Avrupa'nın şu anda en gamsız takımına 2 adet nurtopu gibi goller hediye etti dün akşam . Goller geç geldi ama temiz iş oldu . Materazzi'nin kırmızısı da önemli bir etkendi tabiki . Şahsen kendim sıkı bir Zidane'cı olduğum için bu adamı hiç sevmedim sevemedim . Yaradan Gerrard'ı büyük maçlarda oynayasın diye yaratmış . Mücadelesinin azminin ve dayanıklılığının karşılığını çok güzel bir golle aldı. Bu gol Inter'in moralini oldukça bozdu . Liverpool İtalya'da Çanakkale Geçilmez'i oynayacağından 2 veya 3 farklı bir skor yaratmak için İbrahimoviç ve arkadaşlarının vites değiştirmeleri gerekiyor . Inter Cordoba'nın sakatlığıyla kimyası bozuk deli danalar gibi savunma yaptı dün gece . Cesar Inter'in ve Brezilya'nın kalesini uzun yıllar korur . Taffarel'den sonra gördüğüm en iyi Brezilya'lı kaleci . Liverpool'un sağlı sollu gelen ataklarında iyi işler yaptı . Kuyt'un ardından gelen Gerrard'ın golü turu Adaya bıraktı gibi geliyor bana . Bu vakitten sonra İtalya'da turu bırakmaz Benitez'in talebeleri (Hadi hayırlısı, açtık şom ağzımızı) . Şampiyonlar Ligi , Benitez için ,tehlike anında camı kırınız muhabbetine döndü , milleti gene susturdu . Bakalım daha nereye kadar susturacak ?


Los 4 Fantasticos


19 Şubat 2008 Salı

Akrep adam geri geldi !


Akıllara ziyan kurtarışıyla futbol dünyasına yeni bir literatür kazandıran deliliğin en önde gidenlerinden Rene Higuita Kolombiya 2.Lig ekibi Deportivo Rionegro ile 1 yıllık sözleşme imzalayarak 40 yaşında futbola geri dönmüş . İddia ediyorum bu takımın maçları sırf bu adam yüzünden kapalı gişe oynar .

18 Şubat 2008 Pazartesi

Sensiz olmuyor ...

1000 !

Lampard'ın dalyasından sonra dalyaların dalyasına geçelim . Il Capitano Maldini tam 1000. maçına çıktı bu hafta sonu . Maldini'den bahsetmiştim daha önce size . Bir daha bahsetme gereği duyuyorum . Belgesel gibi adam hakkaten . Adamın şekil şemal fiyakalı , savunması fiyakalı , yedi ceddi fiyakalı ... Bin maç ne demek yaw ! Bin maç ! Geçenlerde Liverpool'un savunma oyuncusu Carragher 500. maçına çıkıyo diye yere göğe sığdırılamadı . Maldini katmerledi bu rakamı ve sene sonunda da bırakıyor . Küçükken Baresi ile beraber onu izlerdim Milan'da , çoluk çocuğa karıştık hala bu adamı izliyorum . Fevkaledenin fevkindesin be adam !

Dalyacı Lampard


Chelsea'nin son 5 yıl içerisinde Avrupa futbolunda söz sahibi olmasında elbetteki Abramovich'in banknotlarının yeri çok büyük . Fakat yıllar sonra gelen Premier League şampiyonluklarının ve kazanılan kupacıkların altında yatan en büyük neden Drogba'dan sonra Frank Lampard galiba . Bir orta saha oyuncusuna göre haddinden fazla çerçeveyi buldu bu adam . Chelsea formasıyla FA Cup'ta Huddersfielda attığı gol onun 100. golüydü ve o da 3 hanelere geçti. Maçtan sonra seyircileriyle beraber kutladı bu durumu . İngiltere'nin kalburüstü topçularında biri olan Lampard'ın yaşı 30 ve en azından bir 5 sene daha adam akıllı oynar diyorum ben . Sakatlıktan çıktı takıma tekrar katıldı takıma can geliverdi yeniden . Varlığını da yokluğunu da belli ettiren olmazsa olmaz birisi bu adam .