Avrupa'nın en nevi şahsına münhasır takımlardan birisi Athletic Bilbao . Bunun nedeni tahmin ederseniz ki kuruluşundan itibaren bir kez olsun dahi yabancı futbolcu oynatmaması. Takım tamamıyla Bask bölgesinde doğup büyümüş futbolculardan oluşmakta ve sonsuza dek bu kuralın işlemesi öngörülüyor . Her ne kadar yıllar sonra tarihinde ilk kez forma reklamı alarak küreselleşen futbol dünyasının getirilerine karşı açık verse de Bilbao'nun futbolcuları kıyamete kadar Basklı olacak düsturu ile şekil buluyor. Bu durum bazı eleştirileri yanında getirse de saygı duyulması gereken onurlu , başı dik bir kulüp gerçeğini değiştirmiyor.
Athletic Bilbao İspanya'nın en köklü ve en başarılı kulüplerinden bir tanesi . 1928 yılında kurulan Bilbao , Recreativo de Huelva'dan sonra İspanya'nın en eski 2. futbol takımı . Şu ana kadar 8 şampiyonluğu ve 23 Kral Kupası var. Real ve Madrid ve Barcelona'dan sonra ikinci lige düşmeyen tek takım . Yabancı sınırlamasının kalkmasıyla diğer İspanyol kulüpleri karşısında rekabette ciddi sorunlar yaşayan takımın en son lig Şampiyonluğu 84 yılında gelmesine rağmen kimse bunu dert etmiyor çünkü olaya saf futbol başarısı penceresinden bakarsanız önemli bir gerçeği kaçırabilirsiniz . El Mundo tarafından yapılan bir ankete göre taraftarların %76'sı geleneksel kulüp felsefesi olan La Cantera zihniyetini terketmektense takımlarını 2.ligde oynamalarını tercih edeceklerini belirtiyor .
Athletic Bilbao Bask milliyetçiliğinin adeta bir simgesi . Bask halkı için takım bir din gibi . Stadları San-Mames haliyle bir Katedral kıvamına geliyor . Kulübün siyasi kimliği kesinlikle ikinci plana atılmıyor ve maçlarda Anti-İspanya sloganlarının yanısıra Bask ayrılıkçı güçlerini destekleyen sloganlar atılıyor. Bir gerçek var ki bu sloganları atanlar her geçen yıl azınlık durumuna düşüyor çünkü insanlar daha doğrusu yeni nesil maçlara daha konsantre olarak çılgın bir atmosfer yaratıyor.
"Mes que un club" yani bir bir kulüpten daha fazlası lafı Barcelona'ya ait biliyorsunuz . Aslında aynı ifade Athletic Bilbao için de cuk oturuyor. Barça ve Athletic arasında göze çarpan benzerlikler var . İki takım da bağımsızlık arayışındaki Katalan ve Bask bölgelerinin en büyük takımları .Her iki takımın da ideolojilerini futbolla birleştiren sadık bir taraftar kitlesi var . İki takım da yerel futbolcularının daha çok oynatılması gerektiğine inanıyor . Tabi Barcelona devasa bütçesiyle yabancı transferine harcadığı paralarla bu kurala uymamış görünüyor. İşte bu yüzden bir kulüpten ötesi klişesini Bilbao ekibi hakediyor . Modern futbol dünyası Athletic Bilbao'yu her geçen sene zirveden uzaklaştırsa bile kulüp yerli malı Bask'ın malı prensibinden zerre kadar ayrılmıyor.Athletic'i yabancı düşmanlığı ve ırkçılıkla suçlayan çevrelerde var . Fakat bu tam anlamıyla doğru sayılmaz . İronik olan durum Athletic Bilbao'nun İngilizler tarafından kurulmuş olması . Ve çoğu kez takım yabancı antrenörlerle çalışmış ve genç takımı eğitmesi için farklı ülkelerin spor adamlarına başvurulmuş . "Sıfır yabancı" değil sadece Bask evladı futbolcu kuralı ön planda tutuluyor . Biraz önce de belirttiğimiz gibi bu siyasi duruşundan ötürü futbol başarısı sekteye uğramış gibi görünse de Athletic felsefesi Basklıların ciğerine işlemiş ve bu durumdan da şikayetçi değiller . Modern futbol dünyasına göre bu anlayış tam bir delilik . Fakat Bilbao'lular kendilerini romantik futbolun özü olarak değerlendiriyor. Onlara göre yeter ki Bask insanlarını temsil eden kırmızı beyaz çubuklu - siyah şortlu Bask evlatları yeşil sahada olsunlar ve yemişim modern futbolu ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder