Dünyanın mali açıdan en sağlam kulüplerinden birisi Arsenal. Bunda kuşkusuz Arsene Wenger'in etkisi büyük. İngiltere'de Manchester City ve Chelsea gibi öncülük eden kulüpler harcadığı paralarla işin cılkını çıkarıp , önü gelmez israfı alışkanlık haline getirdiğinden beri Wenger'in kıymeti daha çok anlaşılıyor . Diğer rakiplerinin aksine genç yetenekleriyle o harcayan değil kazandıran bir şahsiyet . Peki Arsenal'e geldiğinden beri ne yapmış bu Fransız :1996 yılında Arsenal'in başına geçtiğinde çoğu kişi kim bu adam demişti. Japonya Lig'inden gelen bir Fransız'ın bir İngiliz takımına vereceği katkı ne olabilirdi ki ? Wenger gelir gelmez paraları har vurup harman savurup transfer bolluğu istemedi. Sadece acilen 21 yaşında Milan forması giyen Patrick Viera'nın transferini istedi . 3,5 milyon pound karşılığında bu transfer gerçekleşti . Viera ilerleyen yıllarda Arsenal'in kaptanı oldu ve 9 yıl boyunca 400'den fazla forma giydi . Takımdan ayrıldığında 20 milyon Euro Arsenal'a kazandırdı.
Dixon, Bould, Adams ve Winterburn' den oluşan defans kurgusunu bozmadı ve onların önüne Viera'dan sonra başka bir Fransız Emmanuel Petit'i ekledi . O da Viera gibi 3,5 milyon pound'a malolmuştu . 3 sene sonra Barça'ya transfer olduğunda kulübe 7 milyon pound kazandırmıştı . Bir başka isim Marc Overmars Arsenal'e katıldığında 6 milyon pound'a malolmuştu . O da Petit gibi Barça'ya gittiğinde Arsenal'ın kasasına 25 milyon pound girmişti .
Nicolas Anelka'yı futbol dünyasına kazandıran isim Wenger oldu . 19 yaşındaki Anelka'nın Gunners'a maliyeti sadece 500.000 pound idi . Real Madrid'e satıldığında onun için istenilen fiyat 22,5 milyon pound idi . 2001-2002 sezonunda o zamanlar adanın en gözde defanslarından birisi olan Sol Campbell 'ı Tottenham'dan beleşe getiren Wenger , çok makul rakamlara Ljungberg ve Pires'i takıma kazandırdı. İki futbolcu da hayatının en iyi dönemlerini Highbury'de yaşadı . Wenger'in Arsenal'a kazandırdığı en önemli isim şüphesiz Thierry Henry oldu. 11 milyon Pound'a Juventus'tan geldiğinde kendisi de dahil çoğu kimse onun Arsenal'ın süperstarı olacağını bilmiyordu . Henry'nin etinden sütünden fazlasıyla faydalanan Wenger onun Barcelona'ya 16 milyon pound'a satılmasına müsaade etti . 1 milyon pound' a Barça altyapısından Cesc Fabregas'ı aldı ve muhtemelen Nou Camp'a tekrar dönmesi beklenen İspanyol'un şu anki fiyatı kafadan geldiği paranın otuz katı civarında. Aynı şekilde Van Persie , Song ,Walcott ve Wilshere gibi isimler takımın istikbaldeki banknotları .
İlaveten Wenger Kolo Toure gibi kimsenin bilmediği bir adamı Fildişi topraklarından 150.000 pound'a Londra'ya getirip City'e 16 milyon pound'a pazarlamakla bir başka kazançlı iş daha yapmış oldu. Peki Wenger hiç mi transferde yanılmadı ? Elbette hayalkırıklıkları oldu. Francis Jeffers ve Richard Wright gibi karavanalar da oldu . Ama son yıllarda Viera , Anelka , Overmars ,Petit , Henry ve Toure gibi isimlerden takıma kazandırdığı 73.5 milyon pound'luk rakam onu her yöneticinin takımının başında görmek istediği adam yaptı . Dünya üzerinde yaydığı scouting atılımıyla tam bir yetenek avcılığı yapan Wenger'in kulübe kazandırdıkları sayesinde takım daha lüks ve kaliteli bir stada taşındı. Eski stadın çevresine yapılan 655 apartman ve site de kulübe ek gelir getirmekte. Wenger'in en pahalı transferi 13 milyon pound'a aldığı Slyvian Wiltord . Bu rakam diğer kulüplerin verdiklerinin yanında devede kulak .Dünyada gerçekten şu anda Arsene Wenger'in başka bir örneği yok . Yıllardır gelmeyen kupasızlık ve başarıya pek aldıran yok aslına bakarsanız. Çünkü eninde sonunda bir şekilde başarı gelecek . Kendi felsefesinden taviz vermeyen Fransız'ın bizim ülkemiz de dahil olmak üzere dünyadaki bir çok çarçur manyağı kulübe vereceği dersler var kesinlikle....
2 yorum:
Adebayor'u unutmuşsun.Onu da eklersen 73 milyon pound'un çok çok üzerinde bir meblağ ortaya çıkar.
bu adama hayran dünya.
Yorum Gönder