31 Mart 2008 Pazartesi

Miyavvvvvv

Koltuk belası

Rakip İngilizler olunca sadece saha içinde hazırlanmak yetmiyor . Roma Şampiyonlar Liginde Manchester United ile oynayacağı maç için İngiliz taraftarların muhtemel hırçınlıklarını önlemek amacıyla stada özel koltuk takviyesi yapmış. İngilizlerin oturacağı bölümdeki koltuklar özel sağlam çivilerle perçinlenmiş . Böylece taraftar koltuğu söküp sağa sola fırlatamayacakmış . Roma'nın olası hezimetinde Roma taraftarları kendi koltuklarını ne yapar acaba ? Bu arada misafir takıma yaptırılan bu koltukların ülkemizdeki stadların geneline yaptırılması fenada olmazdı hani . Gerçi bizimkilere koltuk moltuk dayanmazdı , bizimkide laf işte ...

Pohpoh

Newcastle United İngiltere'nin bence en tuhaf ve bir türlü kanımın kaynamadığı takımlarından birisi . Para , stad , seyirci ve imkan desen gani . Acaip bir futbolcu sirkülasyonu var her sene gelen giden eksik olmuyor . Medyanın sürekli ön plana çıkardığı fakat ucube performansıyla orta sıra takımlarından siyah beyazlılar iki hafta üst üste galibiyet alınca yine gündemden düşmedi . Keegan gelmesinden ancak 2 ay sonra 3 puanla tanıştırdı Newcastle’ı . Bu hafta Lonrada’da Tottenham’ı dörtleyince flaşlar Kevin Keegan’ın üzerindeydi . Bu adamın adada sağlam bir referansı ve kredisi var çok seviliyor . Koca Sam’in performansı Keegan’a göre kat kat iyiydi ama dedim ya adam çok seviliyor işte . Bu kadar pohpohlanan başka bir sıradan takım yok İngiltere’de . Emre’de ortalarda gözükmüyor zaten , adadan ayrılma vakti yakındır …

Büyük camia

Turkcell Super Lig : 28. Hafta

Galatasaray 0 - 0 Gaziantepspor

İki kelam etmek isterdim şu maç hakkında ama ne desem bilmemki . Daha ilk on dakikada G.Antep skoru belki de 3-0 yapabilirdi , böyle bir Cim bomu yakalamışken kaçırması onlar için bir pişmanlık vesilesi olacak büyük bir ihtimalle . G.Saray'ın (sözde Kalli geri döndü) disiplinsiz , ruhsuz, hedefsiz ne yaptığını bilmeyen dandik futbolundan mı bahsedeyim . G.Saray ya resmen şampiyon olmak istemiyor ya da Sivasspor'un heyecanını söndürmek istemiyor . İşlerim vardı yapacak, sırf bu maç yüzünden onlardan geçtim , maçı izledim . Moralim bozuldu , ruhum sıkıldı . Hafta içinde Polat'ın gelecek sezonki teknik adamı Kalli belirleyecek açıklamasını hatırladıktan sonra hezeyanlarım daha da arttı , artık kendimi Avrupa futboluna yönlendirdim , hayırlı olsun . (Ha bu arada yalvarırım birisi takımı şu Sabri'den kurtarsın.)

30 Mart 2008 Pazar

Hop dedik !

Koçum NİHAT , yazdın yine

Villareal 3 - 0 Ath.Madrid

Alex

Zamanında çoğu kişi ona koşmuyor , büyük maçların adamı değil , takımı bazen 10 kişi bırakıyor dedi . Şampiyonlar Ligindeki istatistikler yayınlandığında koşmuyor lafı anlamsız kaldı , çünkü takımın en çok kilometre tepen adamlarındandı . Büyük maçın adamı değil lafı zaten saçma ötesiydi . Takımı 10 kişi bırakıyor yerine , 10 kişinin yapamadığını tek başına yapıyor ifadesi daha uygun kaçıyordu . Fenerbahçe'de istatistik namına tavan yapmadığı olay kalmadı . Bu sene ayağını bıraktı kafa golleri de çakmaya başladı . Dün gece yine İnönü'de sahanın tek hakimiydi ve onun dediği oldu . Ha Alex'i izlemişsin ha iki dünya şampiyonu satranç ustasının maçını izlemişsin , hiç farketmiyor . Zeka küpü Brezilyalı'nın Fenerbahçe'ye çok şey kattığı ve de katacağı gün gibi ortada ...

28 Mart 2008 Cuma

Top nerede ?

Sevgili Ultraslan kardeşim kendi blogunda top nerde diye soruyor her hafta . Ben de ona ve size soruyorum . Hadi bakalım gerçek top nerde saklı :)

Bu olmadı işte ...

Avrupa'da oynayan futbolcularımızın içinde Hamit Altıntop'un yeri biraz farklı benim için . Kulüpler düzeyinde en kaliteli ve en elit bir takımda direkt oynaması onu biraz daha farklı kılıyor . Kabul edelim Nihat Avrupa'da en çok gol atan futbolcumuz fakat oynadığı kulüpler İspanya'nın en büyükleri değil ve hatta biriside geçen sezon küme düştü . İngiltere'de oynayan gurbetçilerimiz ise orta kalitede takımlarda oynuyor , hatta oynayamıyor ! Hamit'in bu sezon Bayern'deki formu beni hem şaşırttı hem de sevindirdi . Fakat ne idüğü belirsiz bir hazırlık maçında sakatlanması ve sezonu kapatması , hatta muhtemelen Euro 2008 'de olmayacak olması bizim için büyük bir şanssızlık . Onun Avrupa ve turnuva tecrübesinden yararlanamayacak olmamız doğrusu canımı sıktı ...

Skandal !

Beşiktaş'ın tazminat bedeli olarak Vicente Del Bosque ve yardımcılarına tamı tamına 7 milyon 961 bin 767 Euro ödeme yapması bir Türk olarak çok kanıma dokundu . Beşiktaş bu sezon Şampiyonlar Liginde haybeden oynadı ve tüm gelirlerini İspanyollara bıraktı . Ya hala inanamıyorum , Türkiye'nin en büyük 3 kulübünden birisi olan bir takımın yöneticilerinin böyle bir skandala sebebiyet vermeleri dehşet acıklı bir olay . İşletme veya iktisat okuyan kardeşlerimize belki de ders olarak anlatılması gereken futbol tarihinin en büyük denyoluklarından birisi bu durum . Bir G.Saray'lı olarak , Beşiktaş'ın önümüzdeki sezon transfer politikalarından tutun daha bir çok ekonomik hareketlerini etkileyecek bu skandalı yaşatan Demirören ve ekibinin acilen Türk futbolundan elini ayağını çekmesini yürekten temenni ederim ...

Bu şarkı senin için...

Liverpool'un İspanyol golcüsü Fernando Torres bu sene gösterdiği performansla Merseyside'ın idolü olma yolunda adım adım ilerlemekte . Diğer İngiliz kulüplerinin taraftarlarına göre bir kaç gömlek daha üstün olarak gördüğüm Liverpool'lular Torres adına hoş bir beste yapmışlar, bir dinleyin bakalım ...

Analiz farkı

26 Mart 2008 Çarşamba

Frank Ribery 1 - 0 İngiltere

BEYAZ RUSYA 2 - 2 TÜRKİYE

İnanın milli takımımızın hazırlık maçlarını izlemek kadar sıkıcı bir olay yok . Sıkıcılığından ziyade ilerisi içinde umutlarımız hayallerimiz için yıkıcı ve yıldırıcı bir performans sergiliyor takımımız . Defans hattı korku tüneli gibi , rahat bir maç izlettirmiyor . Çoğu kişi ne zaman hata yapcaz da gol yeriz diye düşünüyordur galiba. Tamam anladık hazırlık maçı işte ama artık milli takımızın bir iskeleti , oturmuş bir yapısı olması gerekiyor ve bu futbolcuların zaten az oynanan hazırlık maçlarında sistemi adam gibi oturtmaları gerekmiyor mu sizce ? Diğer ülkelerin milli takımların kadrolarının aşağı yukarı sıralayabilirsiniz ama malesef bizim ne yaptığımız belli değil . zaten Fatih Hoca denediği isimlerin çoğunu oynatmaz yazın görürsünüz ... Çok çalışmamız gerekiyor çoook ...

Enstantene ....

25 Mart 2008 Salı

Dalya

David Beckham yarın Allah nasip ederse :) 100.defa İngiliz milli takımının formasını giymiş olacak Fransa'ya karşı . İngiliz medyası bu işi öyle bir hale getirdi , öyle bir dramatize etti ki , bizim Hakan Şükür'ün Tanju'nun gol rekorunu kıracak mı kırmayacak mı gibi değişik bir hal aldı . Bu İngilizler zamanında Beckham'ı malum milli maçlardan sonra yerden yere vurmuş , adanın en aptalı bile seçmişti . Şimdi ise Beckham'ın dalyası birinci konu İngiltere'de . Yarın kameralar onu zoom zoom yapar habire artık . Bu arada Hakan Şükür yazın Euro 2008'de olacak mı , olmayacak mı ? Medya malzemesi olacak bir diğer konudur , ilerleyen haftalarda , iddia ederim ...

Nezaket gösterisi

Birbirlerine her hafta ikram yapan Rijkaard ve Schuster
ikramlara devam ederken ...
elmundodeportivo

Futbol hayattır # 5

24 Mart 2008 Pazartesi

Durdurun şu Lyon'u !

Fransa dünya futbolunun elitlerindendir her zaman . Futbol dünyasına kazandırdığı isimler ve halen Avrupa'nın sayılı liglerinde oynayan futbolcular ve görev alan teknik adamlarıyla söz sahibi ülkelerdendir . Futbolun patronuda ziyadesiyle Fransız'dır zaten . Durum böyleyken , Ligue 1'daki heyecanın üst düzeyde olmasını ummadan edemezsiniz . Fakat Lyon bu ligde heyecan diye bir şey bırakmadı aslında . Fransa Ligi tartışmasız göze hoş gelen teknik ve hızlı futbolun oynandığı bir lig . Son 6 yılın Lyon hegomonyasında geçtiğini düşünürsek heyecanın Kaf dağının arkasında kaldığını söyleyebiliriz. Bu sezon bile şimdiden Lyon ile ikinci takım arasındaki fark 9 . Adamlar her maçını al gülüm ver gülüm lay lay lom edasında kazanıyorlar . Bizim ülkemizde bir takımın üst üste bu kadar sene şampiyon olacağını düşünün , herhalde düşmanlık, kin ve kıskançlık tavan yapardı. Bir şekilde önü kesilirdi ard arda gelen başarıların . Onun içinde futbol kalitesi düşük olsada yine de heyecan eksik olmaz bizim buralarda . Fransa'da Lyon'un şampiyonlukları monoton bir hal aldı . Elbette her güzel şeyin bir sonu vardır ama ligdeki diğer takımlar bu performanslarıyla Lyon'u daha çok şampiyon yapar .

Şu logoyu değiştirin artık !

Milli takımdan devam edelim biraz . Türkiye Futbol Federasyonu'nun resmi logosu yıllardan beri yukarıdaki gibi aynen . Yıllardır diğer milli takımların logolarına dikkat ederimde bir estetik , bir marka , bir mesaj çağrıştırır hep bende. Bizimkisi ise yaratıcılıktan uzak dandik bir futbol topu ve kuru bir tarihten oluşan sıradan bir logo . Bayrağımız illaki olacak ama şu sadelikten kurtarmak lazım di mi logomuzu . TFF, Türkiye kupası , Süper Lig ve diğer ligler için güzel logolar yaptı daha geçtiğimiz senelerde, neden bunu da değiştirmediler , hiç anlamadım.

Formalarımız

Milli takımımızın Euro 2008'de giyeceği formalar görücüye çıktı gördüğünüz gibi . Turkuaz formayı az buçuk biliyorduk ne olduğunu ve gelen tepkileri . Ben en çok diğer ana formamız kırmızılı olan ne olacak diye merak ediyordum ve beyaz kuşaklı eski formaya dönüş yapıldığı içinde açıkçası sevindim . Formaların pek fiyakası yok aslında .Nike ayrıntıdan kaçınmış sade formalar üretmiş . Yalnız kırmızı formanın ortasında duran futbolcu numaraları çok iğreti durmuş biraz . Oraya eskiden olduğu gibi ay-yıldız iyi gider , numara biraz daha aşğıya kaydırılabilirdi . Neyse ilerde alışırız artık, önemli olan formanın içindekiler iş yapsın bize yeter ...

23 Mart 2008 Pazar

Galatasaray 2 - 1 Denizlispor

Yine yerli kadroyla maça başladı G.Saray. Denizlispor ligdeki konumu itibariyle oldukça rahattı ve fazlada kendilerini kasmadılar . Hatta bu rahatlık onlara güzelde bir gol getirdi . Sakatlıktan yeni çıkan Yusuf Şimşek maç boyunca fazla varlık gösteremedi , kendini biraz gösterdiği anda da Denizlispor'un golü geldi zaten . Orta sahayı kalabalık tutan Ege ekibi Cimbom'a fazla pozisyon ürettirmedi. Arda Lincoln'ün olmadığı bu haftada biraz daha iyiydi . Ümit Karan'ın esnek hareketleri ve Ardaya çıkardığı zor pas ve Arda'nın güzel ortasında maç eksikliği göze çarpan Okan'ın kafası skoru eşitledi . Golleri atan Hasan ve Okan'ı 10 sene öncede izliyorduk, şimdide . Uzun bir aradan sonra gollerine kavuştular . Bütün sezonu yanda izleyen Okan için bu gol tatlı bir sürpriz olmuştur artık . 3 büyük takımın içinde en kötü futbol sergileyen orta saha Cimbomda olsa gerek . Mehmet Topal bir o yana bir bu yana koştu ve tek sırıtmayan oydu . Hatta maçın sonunda Servet'le mevki olarak yer değiştirdiler . İkinci yarı maça daha istekli başlayan G.Saray'dı fakat Barış'ın son derece kötü oyunu, Sabri'nin dağları taşları bulan şut girişimleri , Hakan Şükür'ün topları bir türlü istop edememesi ,Ümit Karan'ın ofsayt hezeyanları ve kaleci Süleymanou'nun son dakikadaki hediyesi maçın özetiydi genel olarak . G.Saray bir şeyler yapmaya çalışıyor ama serseri bir mayın gibi aynen. Kalli yatakta , Ahmet Akçan ne yaptığını kendide bilmiyor . Futbolcular bir şekilde düşe kalka götürüyor işte . Taze başkan Polat'ın Servet'in golündeki şaşkın yüz ifadesi unutulmaz . Süleymanou bugün sabaha kadar uyumaz artık . Yarınki gazete başlıklarında Cimbom Servet buldu geyiğini duyarmıyız yeniden acaba ?

Turkcell Super Lig : 27. Hafta

Canlanın biraz ...!

Yumuşakça ...

Taze başkan ...

Adnan Polat yeni başkan seçildi ve başkan olmadan öncede Cimbomun önümüzdeki iki yıl içinde en zor yıllarını yaşayacağını da açık açık söyledi . G.Saray'ın mevcut portresini çizerek işe gerçekçi adımlarla başladı . Mevcut ortamda olabilecek en iyi başkan oydu ve o oldu , iyide oldu . En ufak bir başarısızlıkta onu ilk topa tutacak kişiler büyük ihtimalle lise tayfası olur . Lise dışından bir ismin koltuğa geleceğini yıllar önce söyleseler ihtimal vermezdim . Bazı şeylerin yavaş yavaş yıkıldığı bir gerçek . Abdurrahim Albayrak konusuna gelince, listede yer almaması ne yalan söyleyeyim beni de üzdü , ama Polat kurnaz adamdır yönetim kadrosuna anahtar daha kritik adamları sokarak bazı hesapların ince planlarını önceden kurmuştur . Bie bildiği vardır Erzurumlunun ... Hayırlı olsun diyelim ...

22 Mart 2008 Cumartesi

Luca Toni ve Bayern

Luca Toni'yi izlemek harbiden keyifli bir iş . Ribery ile birlikte Bayern'in bu sene çehresini iyice değiştirdiler . Hani hep gol atmasını beklediğiniz ve eninde sonunda golünü atan sinsi forvetlerden birisi İtalyan . Uzun boyuna rağmen zarif ve bitirici bir tekniği var Toni'nin . Bayern'in bu sezon Şampiyonlar Ligi'ne katılamaması belkide iyi oldu onlar için . Bunun acısını telafi etmek için transferde kesenin ağzını açtı Bavyeralılar . Avrupa arenasında son dönemlerde gelmeyen kupa UEFA ile gelebilir belkide . Şom ağzımı açamayayım diyorum ama büyük ihtimalle Bundesliga şampiyonluğunu ve UEFA kupasını kazanacak gibi duruyor Bayern . Toni'ye tekrar dönecek olursak ; Bir İtalyan forvetin alınmasını ve Toni'nin de Almanya'ya gideceğini hiç ummuyordum açıkçası . Luca Toni'de Almanlar da iyi iş yaptı gerçekten . İtalyan futbolcu kendini kanıtlayabileceği ve fiyatını katlayabileceği en uygun kulübe geldi gerçekten . Performansını ayen bu şekilde devam ettirirse Almanya'da fazla durmaz kanaatimce ...

20 Mart 2008 Perşembe

Dikine pas yapmak ...

Gol manyakları

Real Madrid'ten devam edelim . Nistelrooy'un sezon sonuna kadar iptal olması Madrid'lileri yeni arayışlara itti . Artık medyanın kendi yakıştırması mı yoksa Real'in gerçek planları mı bilmem ama yukarıdaki 5 adam gelecek sezon için en çok konuşulanlar . Sevilla'dan Luis Fabiano , Valencia'dan David Villa , Ajax'tan Huntelaar , Chelsea'den Didier Drogba ve Inter'den Ibrahimovic . Şahsen benim fikrimi soracak olursanız listenin başındaki iki adam Fabiano ve Villa alınası en muhtemel isimler . Fabiano La Liga'da bu sezon ağların tozunu bayaa aldı ve Sevilla onu fazla tutamaz. Villa zaten İspanyol , yabancı futbolcular gibi uyum sorunu fazla yaşamaz .Valencia'nın performansıyla paralel bir form grafiği çizmekte , fakat sıkı bir takımda oynarsa dehşet işler yapar . Huntelaar'da iyi topçu ama yabancı bir ülkede kendinden çok şey beklenen bir takımda çok stres yapabilir . Hollanda'da atılan goller İspanya'da yarıya düşebilir . Drogba Mourinho'ya bakıyor . Portekizli takımın başına geçsin kendisi koştura koştura gelir . Ibrahimovic'i Inter havada karada bırakmaz. Nistelrooy döndüğünde onun yanına en çok Fabiano yakışır herhalde ......

19 Mart 2008 Çarşamba

Pembe dizi gibi ...

Bu sene İspanya'da ki zirve yarışı tam bir komedi . Real Madrid Barça'ya "len olum gelin beni yalnız bırakmayın buralarda bir başıma" dercesine adeta acaip puan kayıplarına devam ededursun , Katalan ekibi de onlardan aşağı geri kalmıyor. Nihat'ın takımı Villareal'de çaktırmadan ilerliyor işte. Barcelona Messi'nin sakatlığına yanarken , Madrid'te bu seferde Nistelrooy'un sezonu kapatığı haberiyle dondu kaldı . Hollanda'lı golcü özellikle deplasmanlarda gösterdiği performansıyla çoğu kez Real'i ipten almıştı . Nistelrooy sağ ayağından ameliyat oldu ve sezonuda büyük bir ihtimalle kapatıverdi . Şimdi ne mi olacak ? Emektar Raul , canı istediği zaman gol atan Baptista ve bir türlü sevemediğim çalım manyağı Robinho bir şeyler yapacak artık. Yarın da kupada Barcelona bu sezonun en büyük hayalkırıklığı Valencia ile kozlarını paylaşacak . Sezon sonunda valizlerini toplayacak gibi görünen Hollandalı teknik adamlar Koeman ve Rijkaard için 'kazanamazsak ayvayı yedim' maçı olacak görünüş itibariyle ....

FORTIS TÜRKİYE KUPASI YARI FİNAL İLK MAÇLARI

GENÇLERBİRLİĞİ 1-0 GALATASARAY
Gol : Dk.72 Burhan
(19.03.2008)

18 Mart 2008 Salı

Yüksek basınç

FIFA Maradona'ya göre akıllara ziyan bir karar almış ve demişki ; rakımı 3000 metrenin üstünde olan yerlerde yapılacak maçlardan önce futbolcuların iklime alışabilmeleri için 2 hafta o şehirde yaşaması gerekmektedir . Bu da şu demek oluyor maç trafiği zaten yoğun olan büyük topçular bu memleketlerde sittim sene uğramayacak . Hasta yatağından yeni kalkan futbolun bir nevi Matrix'i , Maradona baba da kalkmış hiç üşenmeden Bolivya'ya uçmuş hemen kararı protesto etmek için . 3.600 metrede bulunan Bolivya'nın başkenti La Paz'da devlet başkanı Evo Morales ile birlikte sahaya çıkmış , hem topa iki tepiklemiş hem de Fifa'nın yeddi ceddine saydırmış bu karar yüzünden . Maradona, "Ben hiç bir futbolcunun yüksek rakımda futbol oynamaktan çekindiğini sanmıyorum. Özellikle Arjantinli ve Brezilyalıların. Kaka, Ronaldinho, Messi, Tevez ya da Aguero'nun La Paz'da top oynamamak gibi bir tereddütü olamaz. Çünkü bu karar gerçekten çok gülünç" diye konuşmuş ve Bolivyalıları da bu sayede mest edivermiş her zamn yaptığı gibi .....

Zidane Brezilya'da

FORTIS TÜRKİYE KUPASI YARI FİNAL İLK MAÇLARI

ÇAYKUR RİZE SPOR 0 - 3 KAYSERİSPOR
Goller : Dk. 23 Iglesias , Dk. 68 Cangele , Dk .83 Toledo
(18.03.2008)

ÇANAKKALE

BETERİN BETERİ VARDIR DERLER YA , ONLAR İŞTE BİZZAT YAŞADILAR HAYATLARINDA BUNU . ŞURDA İKİ SATIR ÇİZİKTİRİYORSAK ŞU BLOGDA ŞEHİTLERİMİZİN YÜZÜ SUYU HÜRMETİNEDİR . ALINDA YAŞAYIN DİYE BİZE TEPSİYLE ŞU GÜZELİM VATANI HEDİYE EDEN O KAHRAMAN İNSANLARIN RUHLARI ŞAAD OLSUN . BİZLER SONUNA KADAR SİZDEN RAZIYIZ , ALLAH TA OLSUN İNŞALLAH ....

17 Mart 2008 Pazartesi

Futbol hayattır # 4

Sus be Pele!

Ronaldo talihsiz sakatlığının ardından bıçak altına yatmış ve tahminen 9 ay sahalardan uzak kalacağına dair açıklama yapmıştı . Brezilya’nın efsane ismi Pele ise Ronaldo’nun artık yeşil sahalara bir daha dönemeyeceği yönünde bir tahmin yürütmüş . Bunu duyan Ronaldo ise Pele’ye vermiş veriştirmiş ve Pele’nin haybeden salladığını ve tahminlerinin hiçbir zaman doğru çıkmadığını söylemiş ve futbola geri döneceğine dair inancının tam olduğunu belirtmiş. Pele’ye gıcık olan sadece Ronaldo değil . Brezilya’nın eski çalıştırıcısı Scolari’de zamanında “Pele’nin futbol hakkında hiçbir şey bilmediğine inanıyorum” şeklinde bir yorumda bulunmuştu . Scolari’nin 2002 Dünya Kupasındaki taktik ve oyuncu seçimlerini eleştiren Pele’nin kupanın kazanılmasından sonra çark ettiğini ve eğer başarılı olmak istiyorsanız önce Pele’yi dinleyin ve ondan sonra onun dediklerinin tam tersini yapın açıklamasının var olduğunu da hatırlatırız …

Tebrikler Kızlar ...

Bu blogda daim olarak futbola yer vermeyi düşünüyordum ve halen de öyle düşünürüm . Fakat bu Voleybol haberini yazmadan geçersem kendi kendime ayıp olur dedim . Vakıfbank Güneş Sigorta kızlarından bahsetmek istiyorum sizlere . Daha geçen gün sessiz sedasız Avrupa Şampiyonu oluverdiler ve arada kaynadı gitti . Challenge Cup Final Four'da İtalyan rakibi Infoplus Minetti Imola'yı uzatma seti sonunda 3-2 yenerek Bursa'da ikinci kez (hem de 2.kez ; vallahi bilmiyordum) Avrupa Şampiyonu olan Vakıfbank Güneş Sigorta bayanlarını yürekten kutlar ve helal olsun derim . Şahsen bendeniz futboldan başımı kaldıramadığım için böyle bir başarı havadisini tesadüfen farkettim ve de gurur duydum . Futbol kulüplerimizin kırk yılda bir yaşayabileceği bu tür başarıyı (bir daha yaşanır mı bilmem.)bayanlarımızın yakalaması hoş bir olay , şahsen sevindim ...

Turkcell Super Lig : 26. Hafta

16 Mart 2008 Pazar

Yuh bee !

Resimler dün oynanan R.Betis - A.Bilbao maçından . 72.dakikada Betis tribünlerinden yukarıdaki angutun attığı şişe Bilbao kalecisinin yüzüne geldi ve sonucunda gördüğünüz gibi alyuvarlar akyuvarlar hak götüre . Hakem maçı tatil etti ve karar önümüzdeki günlerde verilecek . Betis'in vukuaatlarına bir yenisi daha eklenmiş oldu böylece . Kaç maç ceza alırlar ne olur gerçekten merak ediyorum ...