28 Ocak 2009 Çarşamba

Yannick Kamanan

Sivasspor'un çapına göre büyük işler yaptığı konusunda nerdeyse tüm futbol camiası hemfikir . Samiyen de Cimbom'a özellikle ikinci yarıda zor anlar yaşatan Yiğidoların bu yarışın sonuna kadar devam edeceğine inanmak adına güzel bir maç oldu dün . Aslında Sivas yönetiminin hakkını vermek lazım . Etliye sütlüye karışmadan çaktırmadan güzel işler yapıyorlar . Maçın son yarım saatinde M.Yıldız'ın yerine oyuna giren Kamanan 'ı çok beğendim. Sanki yıllar sonra Milan'ın Liberya'lı yıldızı Weah'ı izler gibiydim . Boy , fizik ve hız tıpkı onun gibiydi. İzlenip alınan bir transfer olduğu kesinlikle belli. Yarım saatlik futbolla bir adam değerlendirilir mi bilmem ama nedense bu adamı gözüm tuttu işte . Seveni olduğu kadar sevmeyeni de bol olan Bülent Hoca'nın hakkını vermek lazım, çakı gibi takım yaratmış. Kendilerine ait bir futbol felsefesi yaratmışlar . Ligde olduğu gibi kupada da Balili ile Cimbomun belini büktüler . Bu Kamanan denen adam zor ama M.Yıldız'ın tahtınıher an sallayabilir, göreceğiz...

23 Ocak 2009 Cuma

Kırmızı

O Döndü !

Aylardır ortalıkta görünmemesine rağmen futbol dünyası ona dünyanın en iyi kalecisi etiketini yapıştırıverdi . Başta İtalya olmak üzere Juventus'un her şeyi Gianluigi Buffon nihayet onu futboldan alıkoyan sakatlığının ardından tekrar kaleyi devralma hazırlığında . Sakatlığından tamamıyla arınmış Buffon . Yokluğunda Manninger hiçte sırıtmasa da onun tekrar kaleye geçmesini isteyen sürüyle insan var çizmede. Gözden ırak olan gönülden de uzak derler, demesine de harbiden Buffon gönlümüzün bir tarafından kopmuş birisi değil , özlemişiz onu . Emin olun kaleye dönsün, iki üç maç oynasın maymun iştahlı M.City , Kaka gibi ona da sayar bol sıfırlı tarifeyi . Juve'yi Serie B'de oynarken bile terketmeyen Buffon'un başka bir takımda oynamasını da hiç hayal edemiyorum be yahu !

Lutz Pfannenstiel

Bu ismi bizim memlekette duyan var mıdır bilmem; şahsen benim de şöylesine internette dolanana kadar da hiç adını duymadığım bir vatandaştı . Ama hikayesi oldukça ilgimi çekti . Lutz'un özelliği dünyada 6 kıtada da forma giymiş tek futbolcu olması . Alman file bekçisi 6 farklı kıtada oynamakla beraber kendi ülkesi Almanya'da da 23 farklı takımın formasını giymiş . Kalesini koruduğu takımların ülkeleri şöyle : Almanya, Malezya, İngiltere, Belçika, Malta, Singapur, Güney Afrika, Finlandiya, Yeni Zellanda, Norveç, Kanada, Arnavutluk ve Brezilya . Globalleşmek kavramının kesinlikle insana bürünmüş şekli olan bu adamın haliyle oynadığı ülkelerde bir yığın anısı vardır. Singapur'da oynarken başı maçları ayarlayan mafya ile belaya girmiş. İngiltere'de oynarken sahada bir ikili mücadelede çarpıştıktan sonra kalbi durmuş, hakem bu duruma dayanamamış ve maçı terketmiş. Tabi o anda yapılan hayat öpücüğüyle dünyaya geri dönmüş. Daha neler neler... Seyyah Lutz şu anda Norveç'te Flekkeroy IL takımında kalecilik yapıyor . Benim şaştığım konu , hangi taşı kaldırsan bu adam çıkar denilen Lutz'un nasıl olurda geçmişten bugüne envai çeşit futbolcunun cirit attığı ülkemizin bir takımında forma giymemesi...

22 Ocak 2009 Perşembe

Pahalı ayaklar

Sagnol STOP !

Bayern'in Lizaruzu'dan sonra bence en çok iş yapan Fransız'ı Willy Sagnol idi (Ribery en iyisi, onu hesaba katmıyorum.). Savunmadan çıkıp eli yüzü düzgün ataklar yapar, iyi de iş çıkarırdı . Bu aralar ortalarda görünmeyen Sagnol çok önemli bir kararın arefesinde . Zırt pırt sorun çıkaran ve kronik hale gelen aşil tendonundaki problem ona futbolu bıraktırma kararı aldırmış. Acı çekmekten sıkıldığını söyleyen Sagnol , Thuram gibi sağlık nedenlerinden dolayı futboldan kopan başka bir Fransız oldu. Bu yüzden futbolu bırakmak harbiden üzücü olsa gerek...

Bir zamanlar : Raymond Domenech

Tepeden bakanlar !

Kristof van Hout : 2.08 m. boyunda. Belçika Jupiler League takımlarından Kortrijk'in kalesini koruyor . Şu an dünyada futbol oynayan en uzun futbolcu . Hava toplarını kapması için zıplamasına bile gerek yok . Zamanında hava topuna çıktığı zaman tepede göçeden ördek sürüsüne çarptığı söyleniyor . Uçan jumbo diyebiliriz ona ...
Yang Changpeng : Bu çekik gözlüler ufak tefek oluyor diyenler haltetmiş . 2.05 m. boyunda ve santrafor. Bir ara 2006 yılında Bolton onu 1 aylığına denedi , fakat transfer gerçekleşmedi . Şu an ülkesi Çin'de Wuhan Guanggu'da oynuyor.
Vanja Iveša : Tanıdık bir isim .Eskişehirspor'un kalecisi Çin'li forvet gibi 2.05 m . boyunda . Futboldan arta kalan zamanlarında evinde hanımı ona avizenin tozunu aldırıyor ,perdeleri taktırıyor .

Tor Hogne Aarøy : 2.04 m. boyundaki Norveç'li futbolcu şu anda Norveç Tippeligaen takımlarından Aalesund FK'ın formasını terletiyor . Norveç zaten soğuk memleket, o tepelerde iyice donuyor . Gol attığı zaman ona sarılmak isteyen arkadaşları hafta sonu dağcılık dersleri alıyor.
Paolo Acerbis : 2.02'lik İtalyan kaleci Serie B takımlarından Grosseto'nun kalesini koruyordu . Ara transferde Calcio Catania'a transfer oldu . Oda dünyaya yüksekten bakanlar tayfasından .
Zeljko Kalac : 2.02'lik Hırvat asıllı Avustralya'lı kaleci Kalac Milan'ın kalaesini koruyor . Her ne kadar hava toplarında iyi olsa da Milan'ı geçen sene yerden batırdı. Onun sayesinde emektar Abbiati'nın değeri arttı, Milan Abbiati'nin sözleşmesinin uzattı. Arkadaşları ona örümcek diyor.
Stefan Maierhofer : 2.02'lik Avusturya'lı Rapid Wien'de forma giyiyor . Bayern Münih bir ara onu denedi, iki kere kulübeden oyuna girdi ama olmadı, söylentiler yedek kulübesi ona göre küçük olduğu için hoca merhamet buyurmuş oyuna sokmuş ... Jan Koller : 2.02 m. boyunda cellat kılıklı , muhtemelen çoğu defans elemanının oyarken en çok zorlandığı isimlerden biri . Bu tür uzun boylu futbolcuların Crouch ile birlikte en çok tanınanı . EURO 2008'de Servet onu tutarken- daha doğrusu tutamazken - göbeği çatlamıştı. Şu anda Rusya'da Krylya Sovetov 'da forma giyiyor . Nikola Žigić : Her transfer döneminde bizim Fotomaç tayfasının Türkiye'ye getirmeye çalıştığı , fakat Edirne'den bir türlü içeri giremeyen Sırp yıldız 2.02 boyunda .
Peter Crouch : 2.01m boyundaki Portsmouth'lu . Onu bilmeyen tanımayan nerdeyse yok . O boyla o teknik nasıl iştir anlayamadığım olaylardandır . Liverpool da iken bütün garezi G.Saray ile Beşiktaş'a idi .Belki de hayatının en güzel gollerini bize atmıştı .

Harçlık !

20 Ocak 2009 Salı

Becks !

Rekorsavar

Doğrusunu söylemek gerekirse ben Josep Guardiola'dan Barcelona'da böylesine bir başlangıç hiç beklememiştim .İlk sezonunda La Liga'ya mağlubiyetle başlamasına rağmen ilerleyen haftalarda millete gol cümbüşü yaşatıp rekorlar kıran bir takım yarattı. Takımın başında çıktığı 31 maçtaki 25 galibiyetle efsane adam Cruyff'u da geçmiş durumda. Futbolcuyken de savunmada verdiği ince paslarla ve oyunu okumasıyla en göze batan adamlardan biriydi . Bir defans adamına göre inanılmaz tekniği vardı . Galiba savunma oyuncularında ileride iyi teknik adam oluyor . O da bunlardan birisi ...

Jermaine Pennant

Rommedahl'dan sonra bende hayal kırıklığı uğratan bir futbolcu daha ; Jermaine Pennant . Çabukluğu ve assistleri ileLiverpool'un son yıllardaki Avrupa macerasında hatırı sayılır katkıda bulunan futbolcularından birisidir Pennant . Ama bu sezon onu futbolundan ziyade gönül ilişkileri ve uçkur muhabbetiyle duyduk sürekli . Düşen formu onu Benitez'in gözünden düşürdü ve o da sezon sonuna kadar başka bir takıma - Portsmouth'a - kiralandı . Portsmouth resmi sitesinden duyurmuş bu transferi . Onun gelişine en çok Crouch sevinecek galiba. Az gol attırmamıştı kuleye Liverpool'da iken .

Rommedahl

100 metreyi 10 nokta bilmem kaç saniyede koştuğu dillerden dillere konuşulan ve PSV'de oynarken ileride büyük kulüplerin peşinde çok koşturur dediğim Danimarka'lı Dennis Rommedahl'ın Hollanda temsilcisi NEC Nijmegen'e sezon sonuna kadar kiralık verildiğini gördüm nette dolaşırken tesadüfen . G.Saray'ın yıllar önce Lucescu'lu zamanında Hollanda'da Psv'ye 3-1 yenildiği maçta kanatları acaip kullanıp bizi haşat etmişti resmen bu sarı adam .Yahu ne yalan söyleyeyim, onu G.Saray'da görmek çok isterdim , hatta transfer dedikodusu bile beni heyecanlandırmıştı . Ondan güzel bir transfer beklerken, o gitti Premier League'in en dandik takımlarından Charlton Athletic ile anlaştı . Kayıp yıllar derken tekrar Hollanda'ya, ezeli rakip Ajax'a transfer oldu yeniden . Tabi Van Basten onu doğru düzgün kadroya bile almadı . İyice gözden düşmüş ki NEC'e şutlamışlar . Seni topçu sanmıştım be Rommedahl, nasıl oldu bu iş böyle ?

19 Ocak 2009 Pazartesi

Anfield & Goodison

Liverpool

Podolski yuvaya döndü ...

Klose, Toni, Donovan ve gelecek sene de Olic'i katarsak Bayern'in vurucu ayakları arasında yer bulamayacağını anlayan Podolski tekrar eski takımı Köln'e geri döndü . Aslında bu isimlerden hiç te eksik tarafı yoktu . Ama Bayern'in hocaları bir türlü bu adamı 11'e almadı . Polonya asıllı Podolski özellikle milli takımın gol yükünü çeken karakterli sevdiğim futbolculardan . Hatırlarsanız EURO 2008'te memleketi Polonya'ya ,bu sene de ilk yarıda Bundesliga'da onu Podolski yapan eski kulübü Köln'e attığı gollerden sonra edepli bir şekilde durmuş gol sevincini abartılı yaşamamıştı . Tabi bu hareketi bütün tribünlerden alkışı almıştı .Yazın milli maçta da en çekindiğim futbolcu Lukas'tı . Köln'e gittiği iyi oldu, Daum onu allar pullar bir şekilde piyasaya kaymaklı bir şekilde tekrar sürer, tabi seneye takımın başında kalırsa. Çünkü Podolski Köln'e sezon sonunda kavuşacak . Bayern ile Köln arasında 10 milyon Euro'luk bir anlaşma imzalandı . Podolski 2013 yılına kadar tekrar eski kulübünde oynayacak . Podolski ayrıca ne olur ne olmaz demiş, eğer Köln olur da bir alt lige düşerse tek taraflı olarak kontratını feshedebilecek...

Fortis Türkiye Kupası Çeyrek Final Kuraları

Fenerbahçe-Bursaspor
Galatasaray-Sivasspor
Antalyaspor-Beşiktaş
Denizlispor-Ankaraspor

18 Ocak 2009 Pazar

Fortis Türkiye Kupası : Ne oldu ne bitti ?

Barça'yı kim durduracak ?

Guardiola : Tüm rekorları altüst etmeye devam ediyoruz, tabi bunu tüm mütevaziliğimle söylüyorum ... :)

Anket Sonucu

Nedense Liverpool'u Afrika'nın göbeğinde deli gibi hız yapıp geyik ve türevlerini dört döndüren sprinter çitalara bezetiyorum . Dünyanın en hızlı hayvanı ama bir o kadar da çabuk yoruluyor ve dili neredeyse toprağa değecek .Benzetme National Geographic belgeselerinden taşar gibi oldu ama gerçekten de öyle . Kısa vadede ne kadar iyi takım olduklarını son yıllardaki 2 Şampiyonlar Ligi Finaline kadar uzanabilmeleriyle gösterdi . Fakat uzun lig maratonunda acaip puan kayıpları ,aşağı yukarı ligin ikinci yarısının ortalarına doğru zirveden uzaklaşmaları ligin rutin düzeni gibi sanki . Uzun vadede sinsi Manchester United'ın ligin başındaki puan kayıpları ve daha sonra sonu gelmeyen 3 puan serisi sonucu belirliyor gibi. Dünkü Bolton galibiyetiyle tekrar zirveye yerleşip emaneti geri almanın tadını çıkarıyordu Kırmızı Şeytanlar. Liverpool şampiyon olurmu ? Gerçekten Gerrad'ın o kupayı kaldırmasını çok isterdim ama bana da yedirmezler gibi geliyor . Eğer olursa İspanyol Benitez'in som altından heykeli Anfield Road'u süslerdi en güzelinden . Ama belirttiğim gibi yakında takılır, United yedirmez EPL'yi kanımca...

Beşlik !

16 Ocak 2009 Cuma

Nerdesin Nihat ?

Ibisevic sezonu kapattı kapatmasına ya bizim Nihat'ın da ondan aşağı kalır yanı yok gibi bir şey . Bu sezon La Liga'nın ilk yarısında doğru düzgün bir maç bile oynamadı desek yeridir. Bir 5 hafta daha yokmuş menisküsü yüzünden . 5 hafta sonra Allah kerim . Geçen sene canavar gibi geçen sezonun ardından EURO 2008 'de ona olan sevgimiz Everest'in tepesinden daha yüksekti . Kesinlikle Petr Cech'in ahı tuttu Nihat'a . Mazlumun ahı tutar derler ya , Cech'e öyle bir gol atmıştı ki o gün Cech madara oldu başka bir şey olmadı . Hemen Cech ile helallik alsın yoksa bu sakatlık bitmez ...

Ibisevic sezonu kapattı !

Golcü diye nitelendirilen bir çok forvetin koca bir sezonda atabileceği golü sadece ilk yarıda atarak (17 maçta 18 gol), Hoffenheim mucizesinin oluşmasında en büyük rolü oynayan Boşnak golcü Vedad Ibisevic'in büyük ihtimalle sezonu kapttığı bildirildi kulübün en yetkili isimleri tarafından . Hazırlık karşılaşmasında sağ dizinden ciddi bir şekilde sakatlanan ve bıçak altına yatacağı kesin olan Ibisevic'in yokluğu kuşkusuz Hoffenheim cephesinde çok hissedilecek . Diz sakatlıklarının futbolcuya pek hayır getirmediği gerçeği var ortada . Dönüşü ve form tutuşu zaman alabilir haliyle . Hoffenheim başkanı Dietmar Hopp teknik direktör Ralf Rangnick 'in görüşleri doğrultusunda fellik fellik forvet arayışlarına girdi bile . Doğrusu Bundesliga'yı tatlandıran böyle bir ismin yokluğu Bosna milli takımında da fazlasıyla hissedilir . Fikstüre baktım Bosna ile milli maçımız 09.09.2009 tarihinde . O zamana kadar kim öle kim kala , ne olur bilmem ama bu sakatlığa bir futbolsever olarak üzülsem de bizim açımızdan hayırlı olmuştur belki de ...belki de...

14 Ocak 2009 Çarşamba

Patron

Dario Silva

Uruguay futbolunun öne çıkan , akıllarda kalan isimlerden biri de Dario Silva'dır . 41 kez milli takım formasını giyen Silva , yırtıcı ve saldırgan oyun stiliyle defansı rahatsız eden ve pozisyonlarını kendi hazırlayıp topu filelere buluşturan futbolcu karakteriyle İspanya ve İngiltere'de top koşturan hatırı sayılır forvetlerden biriydi . Şu anda 37 yaşında olan Silva'nın hayatı 23 Eylül 2006 tarihinde geçirdiği vahim kazayla birdenbire değişiverdi . Kendisine ait pick-up kamyonetiyle bir anda direksiyon hakimiyetini kaybeden Dario Silva araçtan dışarı fırlayıp yol kenarındaki elekrik direğine feci şekilde tosladı . Hemen hastaneye kaldırılan Silva'nın çoğu kez topu filelerle kucaklaştırdığı sağ ayağı kesildi ve o da ampute tayfasına katıldı . Yaşadığı olay onu futboldan uzaklaştırsa da , ülkesinde televizyonlarda spor yorumculuğu yapması için bir çok teklif aldı . Fakat o bunu reddetti ve protez bacağıyla da olsa futbola bir şekilde geri dönmek isediği sürekli ifade etti durdu . Futbolsuz geçen 3 yılın ardından engelli çocuklar yararına yapılan Arjantin - Uruguay özel takımlarının maçında onu sahada yeniden görenler gözlerine inanamadı , çünkü protez bacağıyla Dario Silva durumu gayet iyi idare ediyordu , hatta penaltıdan bir de gol attı . Bize de ona kocaman bir alkış göndermek düştü çünkü bana blog yaptıran futbol sevgisinin 100 katı bu adamda mevcuttu , helal olsun ...

12 Ocak 2009 Pazartesi

En iyisi : Cristiano Ronaldo

Bu beş ismi bir araya getirmek, aynı takımda oynatabilmek için içinde bol sıfırların halay çekeceği deli miktarda paraları ortaya koymak gerekiyor şüphesiz. Zürih'te 2008 yılının futbolcusu seçimi için düzenlenen galada bir araya geldi futbolun starları . Son aylarda Messi kasırgası ortalığı kasıp kavursa da 2008 yılının en iyi ismi Manchester United'dan Ronaldo oldu . Dile kolay lig ve kupa maçlarında attığı 42 golle önce France Football'ın Altın Top ödülünü ,ardından dünyada yılın futbolcusu ödülünü sırasıyla aldı Portekiz'li yıldız. Aşağıdaki ödül Ferrari'sinden geçtiğimiz günlerde sağ çıkmasaydı , mezarına postalanacaktı muhtemelen . Onu muazzam yapan ,fantastik futbolunu bir nevi dünyaya tasdikleyen takımı M.United'dan ayrılması artık delilik olur gibi geliyor bana. Yatsın kalksın Ferguson'a , United'a dua etsin . Bu kariyer herkese nasip olmaz ....

Mercedes

11 Ocak 2009 Pazar

Vah Chelsea vah !

Şampiyonlukları büyük maçlar mı belirler yoksa küçük takımlarla yapılanlar mı sorusu yıllardır futbolun içinde süregelen bir klişedir. Chelsea bu sezon Premier League'de şu ana kadar oynadığı oynadığı tüm büyük maçlardan fiyaskoyla ayrıldı . Liverpool liderliği sevse de , aksi gibi Chelsea'nin puan kaybettiği haftarda kaçırdığı puanlara bir hayli yanacak gibi . Manchester United resmen bugün Scolari'nin takımıyla dalga geçti desek yeridir. Abramovich'in kasasındaki paracıklar eriye dursun , Chelsea'nin de son yıllarda gösterdiği prestij de bu sene hafiften sarsılıyor gibi . 3-0 lık mağlubiyet onlar için gerçekten acı oldu .İşin enterasan tarafı büyük maçlardan sadece 1 puan alabilmesine rağmen zirve yarışında fazla da uzak kalmış sayılmaz Chelsea . Anelka'nın Drogba'nın yokluğunda patlama yapan formu onları zirveden koparmadı . Ama Scolari adada dah büyük maç siftahı yapamadı ya içi içini yiyordur . Aşağıda adada dört büyük takımın şu ana kadar kendi aralarında yaptığı maçlar ve ufak çaplı puan cetveli Chelsea'nin ne hallerde olduğunu gayet iyi gösteriyor ...
Liverpool 2-1 M.United
Chelsea 1-2 Arsenal
Chelsea 0-1 Liverpool
Arsenal 2-1 M.United
Arsenal 1-1 Liverpool
Chelsea 1-1 M.United
M.United 3-0 Chelsea