31 Ağustos 2008 Pazar

Kayserispor 0 - 0 Galatasaray (31.08.2008)

Araba sürmeyi öğrenmek isteyenler nedense ilk başta çarparım kırarım endişesiyle düzgün ve kaliteli bir araba sürmekten kaçınır . Biraz daha cesareti olanlar güzelim son model arabaya oturup , neye bindiğinin farkına varmayarak dur kalk dur kalk yaparak arabanın hakkını yeterince vermezler . G.Saray'ın şu ana kadarki durumuda böyle galiba. Yenilenmiş,son model bir arabanın başına ondan bi haber bir şoför oturtulursa o araba ya bir yere toslar ya da kağnı arabası gibi ilerler .Acemi şoför sürücülüğünü geliştirene kadar arabanın işi bitmiştir zaten .Şu anki acemi şoför Skibbe ve ondan daha da acemi sürücü öğretmeni Ümit Davala ile birlikte şanzımanı dağıtma yolunda emin adımlarla ilerliyorlar . Geçen sezon bunak diye beğenmediğimiz Kalli bu takımı en çok pozisyona giren takım yapmıştı . Takım öyle ya da böyle en az 3 net pozisyon yakalardı . Nonda sakatlandı bu sefer Ümit oynadı .Kaleye yaklaştı mı, pozisyona girebildi mi?Hayır , hayır . Orta sahada iki çift akıllı pas yapamayıp habire mücadele izlemekten bıktığımız , Arda'yı ekarte eden, Kewell'ın etrafına tüm rakipleri toplayan , kanatsız adını koyamaycağımız tatsız tuzsuz bir sistemle ne yapılmaya çalışılıyor anlayan beri gelsin . Rakip Kayseri ,alınan 1 puan iyidir ve daha ligin daha başı muhabbetine girip Polyannacılık oynamak istemiyorum .Bu takım bu adamlarla kötü futbol oynuyor, üstünede koyamadan aynen devam ediyor . Transfere gösterilen cömertlik , teknik direktöre neden gösterilmedi anlayabilmiş değilim .Takımda gülen yüzler yok olmaya başlıyor,.Birisi bu Skibbe'yi bir odaya çekip adam gibi takımın kimyasını, ne menem olduğunu belletsin yoksa , bu arabaya gerçekten yazı olacak ... Bu arada yukarıdaki top (Nike Total 90 Omni) Turkcell Super Ligin bu sezonki yeni topu , farketmişsinizdir belki . Her yeni piyasaya çıkan topun futbolcuların ayağına yapıştığını ve atılan şutlarla kalecilerin korkulu rüyası olduğu geyiğini çok duymuşsunuzdur . Ne zaman bu geyik Cimbomlu futbolcuların ayağında gerçekleşecek merak ediyorum . Atılan şutların çoğunluğunun dağları taşları bulması acaba teknolojiden kaynaklanan bir hata mı , yoksa futbolcuların ayaklarından kaynaklanan anatomik sorunlar mı ? Ya da şunun adını koyalım kazmalık mı ?

Shaun Wright Phillips

Bu adam bana hep bir zamanlar TRT'de severek izlediğim küçük Webster'ı hatırlatmıştır . Küçücük boyuyla sağda pire gibi dolanan ,karşısındaki rakibi kanser eden futboluyla Manchester City'den Chelsea'ye transfer olmuştu .Mourinho onu hep ilerleyen dakikalarda kullanmış, sonrasında Avram Grant fazla sallamamış habire kulübede maç izleyen oyuncu statüsüne onu terfi ettirmişti . Chelsea'de onun için tatminkar sayılamayacak yılların ardından tekrar M.City'e döndü bu ufaklık .İlk çıktığı Sunderland maçında da iki gol attı . Ulen ben bu takımı bırakıp ne ayak yapmaya Londra'ya gittim der gibi güzel bir dönüş yaptı Shaun . Eğer kıvamını bulursa Capello onu çağırır ilerleyen zamanda ...

Maç keyfi

Bayern - H.Berlin maçını izlerken Kanal 24'te Allahım bu ne güzel maç yayınıdır demeden edemedim kendi kendime . Allianz Arena'da pilot kamera öyle bir yerdeyde ki , topa vuran futbolcunun hemen ayağının dibinde uçuşan çimler bile öylesine netti ki . Futbolcular ne çok uzaktaydı ne de aşırı yakın . Pozisyon tekrarları , kamera açıları ve oyuncuların yüz ifadeleri o kadar berraktı . Kim ne derse desin gerçekten maç yayınlarının üstadı Almanlar . Almanya'da ki Dünya Kupasından tutun , Bundesliga'daki orta sıra takımlarının maçlarında bile bir özen bir titizlik buram buram hissediliyor . Almanya'da seyirci sorunuda yok .Arka planda dolu tribünlerle , profesyonel çekimin birleşmesinden seyir zevki kaçınılmaz oluyor . Bundesliga çekimlerine bir dikkat edin derim ...

Ateş Necati !

Aslında yaman topçudur , ziyadesiyle severdim Necati'yi . İlk Altay'da oynarken bile takip ederdim, fırsatçılığını her daim konuşturan adamlardan birisiydi .G.Saray'a gelişi de memnun etmişti beni .Gerçi geldiği sene G.Saray'da ikinci Terim dönemi yaşanıyordu ve G.Saray o sene tam bir enkazdı . Sırıtmadı ertesi senelerde iyi işler çıkardı , estetik gollerde de ismi vardı . Milli takımda da tercih edilen forvetlerdendi . En iyi anlaştığım dediği Hasan Şaş onu kaçırdığı penaltı sonrası madara etmişti sahanın ortasında . Bu ne biçim bir arkadaşlıktı hiç anlamadım . İşte o maçtan sonra ve takip eden sakatlık onu G.Saray'dan aldı götürdü sanki . Bu takımda forma giyer miydi, giyerdi bence .Daha yakın bir zamana kadar Gerets'in G.Saray'ın'da Şükür, Karan ve Kabze ile birlikte Türkiye'nin en iyi dörtlü forveti deniliyordu . Geriye bir tek Ümit kaldı. Ankaraspor ve İBB derken Florya'da kendi kendine idmanlara çıktı . Bu adam bu kadar mı değersizdi hiç mi şans tanınmazdı derken Nihat'ın eski takımı Sociedad ile anlaştı. Türkiye'de orta sıra takımlarda forma giymektense İspanyol 2. Lig takımında oynamak dah efdaldil bence .Biraz kafa dinler oralarda. Belki yeniden dönüş yapar futboluyla .En azından ben öyle umuyorum ....

30 Ağustos 2008 Cumartesi

Değerli !

Mourinho'nun Inter'i

Sampdoia - Inter maçını Mourinho efendinin yüzü suyu hürmetine izledim . 4-3-3 lü kurgusuyla Inter ilk yarıyı zor bitirdi aslında . Tahtası eksik Cassano Inter'i terlettikçe terletti , fakat Ibrahimovic ve Inter'in ilk yarıdaki tek pozisyonu filelerle buluştu . Sonrasında gelen Sampdoria atakları ve ikinci yarıda Delvecchio'nu eşitliği getiren golü . Pek muazzam bir başlangıç olmadı Mourinho için . Ama sezonun ilk maçı olması itibariyle pekte kurcalamamak lazım . Bu arada Cassano maça kendini verdiği zaman gerçekten tam anlamıyla bir deli fişek . Kameralara zırt pırt Mourinho'yu zoomlamayın , ben varım lan sahada der gibiydi . Golüatan Delvecchio'ya öyle bir sarılışı vardı ki kafasının koparacak sandım bir an ...

Gol nasıl kurtarılırmış ?

Peter SCHMEICHEL

Digi ve Tuncay

Digiturk Premier League maçlarından bir kısmını Digi kanalında şifresiz vereceğini açıkladıktan sonra herkes gibi ben de sevinmiştim ve siftahı Tuncay'ın maçıyla yapalım dedim . Fakat 55 ekranlık televizyon 37 ekrana dönüşüverdi . Koskocaman reklam çerçevesi altında maçı izlemek sinir bozucu bir durum olsa da futbol aşkına ve Tuncay'ı izlemenin hatırına buna katlandık . Buna da şükür demesine diyoruz ama yahu maç saatlerinde şu reklamı kaldırsanız ya da belirli dakikalarda konulsa fena olmaz mı yani . Neyse fazla da sızlanmayalım , bu adamların sağı solu belli olmaz ,bir de bundan olmayalım di mi. Bu arada iki kelam maçtan bahsetmek gerekirse; . Tuncay gol sezonunu açtı adına sevindim fakat maçın en güzel olayı Alvez 'in muhteşem frikik golüydü ...

Krkic ile yola devam ...

Geçen sezon tıfıl futbolcular arasında en büyük patlamayı galiba Bojan Krkic yaptı . Barça'da Avrupa arenası da dahil olmak üzere oynadığı 48 maçta 12 gol atmak 18 yaşındaki bir delikanlıya göre muazzam bir iş olsa gerek . Böylesine yetenekli bir adamı kaybetmemek için Barcelona Krkic'le olan sözleşmesini 2013 yılına kadar uzattı . Yeni dönemde de Krkic yeni patron Guardiola'nın sığınacağı limanlardan birisi olacak büyük ihtimalle .

Pavlyuchenko Tottenham'da

Transferi noktalanıncaya kadar bu haberden bahsetmek istememiştim . Rusya'nın parlayan yıldızlarından Spartak Moskova'lı Roman Pavlyuchenko Tottenham ile kesin olarak anlaşmış . Yazın Avrupa Turnuvasında forvette güzel işler yapmıştı bu temiz yüzlü genç . Roman daha önce Euro 2008 elemelerinde aynıı grupta yer aldıkları İngiltere'ye Rusya'da iki tane sallamıştı . Tottenham her ne kadar sezona iyi başlayamasa da ilerleyen günlerde açılır . Bu transferle Bulgar Berbatov'a yolu açık olsun denilebilir galiba . Berbatov Manchester'a gidecek diye düşünürken araya Bayern Münich 'te girdi . Super Cup finalini izledikten sonra Manchester'ın Berbatov gibi bir adama muhtaç olduğu aşikar ...

29 Ağustos 2008 Cuma

Super Cup : Manchester United 1 - 2 Zenit St. Petersburg

Ruslar futboldan iyice keyif almaya başladılar son yıllarda . Öyleki çılgınca dönen para trafiğinin futbollarını da çılgına çevirdiği bir gerçek . Gözler Ronaldo'yu çok aradı bugün . Arshavin'i de aradık tabiki .Sağolsunlar Pogrebniak ve Danny'in oyunları fazla aklımıza getirmedi Euro 2008 canavarını . Manchester United Çin'den ayağının tozuyla gelen Arjantinli Tevez'in çabaları ve geride Vidic'in hırslı oyunu dışında varlık gösteremeden, sahada saldıran , ısıran ve koparan bir Zenit karşısında yaratıcılıktan uzak bir futbol sergileyerek havlu attı .Koskoca United'ın forvette yokları oynaması ve Rooney'in bu performansı artiz oğlan Ronaldo'nun bir an önce sahalara dönmesi için yeterli bir sebepler . Rusya'nın iklim koşulları yüzünden liglerinin çoktan başlaması , sezona yeni başlayan United karşısında daha diri olmasına bir etken olabilir .Fakat Zenit'in bu kupayı daha çok ciddiye aldığını , İngiliz takımının fazla kasmadığını hissettim nedense . Zenit sayesinde bizim Fatih Tekke'nin de gözü gönlü açılıyor işte . Çaktırmadan kariyer yapıyor koçum...

UEFA Kupası Eşleşmeleri


Milan-Zurih
Timişoara-Partizan
Hertha Berlin-St Patrick'sBanik
Ostrava-Spartak Moskova
M.Kharkiv-Beşiktaş
Portsmouth-Vitoria
Kayserispor- PSG
Sevilla-Salzburg
Wolfsburg-R.Bükreş
Sampdoria-Kaunas
Maritimo-Valencia
D.Zagrep-Sparta Prag
M.City-Omonia
Young Boys-C.Brugge
Nancy-Motherwell
Everton-S.Liege
Napoli-Benfica
Bellinzona-Galatasaray
NEC-Dinamo Bükreş
Racing-Honka
Apoel-Schalke
Litex-Aston Villa
Avusturya Vien-Lech Poznan
Setubal-Heerenveen
Brann-Deportivo
Slavia-Vaslui
Slaven-CSKA Moskova
Brondby-Rosenborg
Cherno More-Stuttgart
Rennes-Twente
Ajax-Borak
Tottenham-Wisla Krakow
Kopenhag-Moskova
Zilina-Levski
Dortmund-Udinese
Braga-Artmedia
Feyenoord-Kalmar
Hamburg-Unirea Urziceni
Hapoel Tel-Aviv-St.Etienne
Nordsjaelland-Olympiacos

Aman Ümit !

Süper Kupa maçınının devre arasında Kanal 24 'te Köln maçı için zapladığımda spikerin Ümit ile ilgili haberini duyunca ne diyor len bu adam dedim kendi kendime . Hemen nete vurdum kendimi ne oldu bitti diye, futbolu unuttum resmen üzüldüm endişelendim .Allahtan düşündüğüm fakat aslında düşünmek bile istemediğim olayın olmadığını duyunca rahatladım .Geçmiş olsun Ümit , korkuttun bizi ...

28 Ağustos 2008 Perşembe

2008 / 09 Şampiyonlar Ligi Resmi Topu

CL Tablo

En eğlenceli grup D grubu gibi geldi bana . Mourinho'lu Inter için B grubu kek kıvamında diyebiliriz. Fenerbahçe güzel bir kura çekti ayrıca . Geçen sene gelen başarıların kaymağını yavaş yavaş torbadan yemeye başlıyor Kanaryalar . Arsenal eski gücünde değil ,ama Şampiyonlar Ligi İngilizlerin tapulu arazisi gibi , ama içerde yenilmeyecek bir ekip değil .Porto da ahım şahım bir takım değil eskisi gibi .Beşiktaş'ın İstanbulda onları nasıl elinden kaçırdığını unutmuyorum .Kiev ile Fener'in görülecek bir hesabı var .Onun niyetine bir şeyler yapar artık . F grubu hakkında bir şeyler söylemek isterdim ama bana Cimbomu hatırlatıyor , boşverin ....Ahh Cimbom ah ....

Anorthosis

Eurovision şarkı yarı yarışmasında Yunanistan Rum kesimine , Rumlar da Yunanlılara torpil geçerek hep tam puanı gönderiverirdi . Birbirlerine her daim kıyak yapan bu iki devlet birbirleriyle eşleştiği zaman evin küçük oğlu evin reisine kıyak geçer herhalde diye düşünmüştüm . Fakat küçük oğlan Kıbrısta Olympiakos'u üçleyip CL'nin biletini eline aldığı zaman hala içimde Yunanistan'daki rövanş maçında bir şeyler olur diye düşünmüştüm .Ama olmadı ve ilk defa bir Rum ekibi Avrupa'nın en büyük turnuvasına katılmaya hak kazandı . Gruplarda yine bir Yunan takımı Panathinaikos ile anı gruba düştü .Aynı tarifeyi onlara da uygular mı bilinmez ama bu futbolcuların CL'ye çıkarak torunlarına anlatacakları çok şeyi olacak ...

Oscar goes to ....

Manchester'ın artiz oğlanı geçen sene EPL 'de dehşet derecede güzel bir sezon geçirmişti . Bunun semeresini Şampiyonlar Ligi kura çekiminde yılın en iyi oyuncusu ödülünü alarak kutladı . Ödülü aldığında sevinçten otuz iki dişi de görünüyordu . Ödüllerin hepsinin İngiliz takımlarının oyuncularına verilmesi İngiliz liginin başını uzaklara alıp gittiğine delalet . Bu arada sahda olduğu gibi Christianao podyumda da üç Chlsea'li tarafından markaj altına alınmış görünüyor .

27 Ağustos 2008 Çarşamba

Taş gibi !

Steau Bükreş 1 - 0 Galatasaray (27.08.2008)

Olan oldu ve direk konuşmak gerekirse G.Saray paracıklara elveda dedi .İlk defa bir ön elemede havasını alan G.Saray'ın bu maçtan sonra alacağı çok dersi olsa gerek . kötü bir şekilde geçirilmiş hazırlık dönemi ve tam anlamıyla oturmayan oyun düzeni yeni bir futbol sezonuna girerken böylesine önemli bir maçta Cimboma havlu attırmıştır . Gol ofsaytmış değilmiş hiç önemli değil . Steau'nun ikili mücadelerde gözle görülür bir şekilde üstün olduğunu farketmeyen yoktur . İstanbulda bir anlık yaşanan gafletlerin cezasını Romanya'da çekti G.Saray. Ne idüğü belirsiz Rum , Beyaz Rusya gibi ülkelerin takımları bileti kaparken Cimbomun bu gösteride omayacak olması üzücü ...

Siftah

26 Ağustos 2008 Salı

Milan Baros

G.Saray'ın bu seneki transfer politikası itiraf etmeliyim ki gerçekten beni çok şaşırttı . Futboldan az buçuk çakan herkesin diline pelesenk olmuş isimlerin bu sene Florya'ya gelmesi daha önceleri nerdeydiniz sorusunu aklına getirmiyor değil insanın . Tabi bunda Polat'ın yatırım hamleleri ve taze paranın somut bir şekilde konuşulmaya başlanmasının önemi büyük . Çek futbolundan 5 isim sayın deseniz , bu beşte banko yer alacak Baros'un bu takımda forvet hattına ateş düşüreceği kesin . Şampiyonlar Ligine kalınamaması suratları asacak ama en azından yere sağlam basan bir transfer zihniyetinin oluşmaya başlaması gelecek adına çok şeyler farkettirecek . Baros son senelerde epeyce valizini yanında taşıyan bir futbolcu olarak farklı takımlarda kendini gösteriyor . Vazgeçilmez bir isim olduğu kesin .Dilerim 2004 yılında Portekiz'de Avrupa turnuvasında Baros'u Baros yapan performansının bir benzerini Türkiye'de yaşatır.

25 Ağustos 2008 Pazartesi

Asaletli top sürüşü !

Eric CANTONA

Gidecek mi ?

Bulgar futbolunun bence Stoickhov'dan sonra yetiştirdiği en iyi futbolcu Berbatov . Leverkusen'de oynarken herkese ismini ezberleten bu adam Tottenham'da kariyerine bonusları ekledi ve en büyük voleyi Manchester United'a giderse vuracak . Daha önce Şubat'ta Chelsea'ye gidecek diye bir post yazmıştım ama kulüp onu isteyenlere yüksek bir rakam sundu ve birazcıkta Ramos ısrarla onu takımda istiyordu . Berbatov'un şu anda aklının bir karışık olduğu malum . Manchester onu isterken top oynamak ikinci planda kalmış olmalı ki hafta sonu ligde kadroya giremedi Bulgar. Ramos aklının United'da olmasından dolayı onun bir an önce takımdan ayrılmasını istiyor . Giderse onun yerine gelecek isim Hollandalı golcü Klaas-Jan Huntelaar diye söyleniyor .Aslında tam anlamıyla gerçekleşmemiş transferlerden bahsetmeyi sevmiyorum ama Berbatov'un United'da nasıl bir porte çizeceğini merak eden bendeniz bu transferin olmasından yana ...

24 Ağustos 2008 Pazar

Nerdesin futbol ?

Ne işin vardı orda ?

''Sona felice ,e come se avessi vinto uno Champions'' . Sözler Scheva'ya ait . Diyor ki 'mutluyum (geri dönmek)Şampiyonlar Ligini kazanmak gibi' . Sen git Milano'da kral muamelesi gör ,tarihe geç sonra da Londra'da rezerv takımda bile oynarak madara ol. Belki de onun için hayatının en kötü seçimlerinden birisiydi adada oynamak . Milan taraftarının yarısı bu geri dönüşe pek sevinmiş gibi değil .Ama futbol işte gönderdin mi topu filelere her şey unutulur gider ...

Turkcell Super Lig 08-09 : 1. Hafta

GALATASARAY 4 - 1 Denizlispor(23.08.2008)

Klasik olacak, ama gerçekten de öyle ''Skor iyi ama futbol kötü'' . Galatasaray'ın geçen seneye göre varyasyon ve pres sorunu yaşadığını görüyoruz. Arda da kulübede olunca eziyetten başka bir şey değil takımdan pozisyon beklemek . Gerçi o da ikinci yarı gözükmedi fakat nabza göre şerbet misali o da maçına göre oynuyor . Ayhan Lincoln'e özenince orta sahada yavan tatsız tuzsuz işler olmaya başladı . Sezon başı ve sezonun ilk maçı olması itibariyle takım hakkında erken bir kanaatta bulunmak istemiyorum aslında . 10 kişilik tatsız tuzsuz bir takım karşısında alınan tatlı bir başlangıç .Romanya'da işler çok zor olacak ama sürprizle dönerse takımın önü açılır gibi geliyor . Biraz daha beklemek lazım ...

18 Ağustos 2008 Pazartesi

SÜPER KUPA : Galatasaray 2 - 1 Kayserispor

Skibbe hala elinde nasıl bir kadronun olduğunun farkında değil . İleride Nonda'yı kaf dağının arkasına bırakıp orta sahada adam gibi organize atak geliştirmeden ilk yarıyı heba etti Cimbom .Kayserispor ilk yarıda yaralanamadığı pozisyonların faturasını ikinci yarıda ödedi . Mehmet Topal'da gözle görülür bir biçimde bir form düşüklüğü var , fakat bu orta sahada oynayan oyuncuların birbirlerini uzak olup , verimli paslaşmaların yapılamamasından da kaynaklandı biraz. Lincoln'ün zırvalıklarını anlatmaktan artık dilimde tüy bitti .İnsanda hiç mi takat olmaz yahu, sürekli ama sürekli yerde . Ondan artık yaratıcılık beklemek hayal gibi bir şey artık . Hasan Şaş her zamanki gibi top ezmede üstüme yok dedi .İkinci yarıda bir şeyler yaptı ama Hasan'ın oyunu uzun vadede gerçekten Cimbom'a bir şeyler vermeyecek diye düşünüyorum . Orta saha bu sene taraftarı üzecek gibi .Sabri'nin de geride çakılı kalması , o kanatta gerçekten G.Saray'ı verimsiz yapıyor .İyi ya da kötü orta yapsın , Sabri kanatlardan kaleye indiği zaman G.Saray'ın pozisyon zenginliği daha da artıyor . Bunu da EURO 2008 ve maçın ikinci yarısında da gördük zaten . Kewell kalitesini belli etti. Onun hakkında konuşmak erken ama bazı topçular vardır hani ayağına aldığı zaman top yakışır ya o da onlardan birisi . Arda ile birlikte bu sezon G.Saray'ın en güçlü bölgesi sol taraf olacak gibi. Eğer Skibbe bu takımın kimyasını adam gibi çözse yapabileceklerinin çok kolay olduğunun farkına varabilecek .Her şeye rağmen sezona kupayla başlamak takım adına iyi oldu ...

17 Ağustos 2008 Pazar

Frank Lampard

Oktay Derelioğlu

Yeşilçam bile onun futbolculuk hayatı boyunca yaşadığı vakalar karşısında şapka çıkarırdı . Belçika'ya karşı attığı gol belleğimizden hala silinmemişken iyi kötü adam gibi bir jübileyle son noktayı koydu. İyi de oldu , çoğu kez attığı estetik gollerle gözlerimizin pasını silen Oktay'a eyvallah derim başka bir şey demem .Güle güle ...

Onu görmek !

Damat Çin'de ter dökerken onu canlı canlı izlememek olmazdı . Maradona Aguero'yu izlemek için tribünlerdeki yerini aldı ve Hollanda'yı 2-1 yenen Arjantin Çin Olimpiyat Oyunları'nda yarı final biletini kaptı . Tabi Maradona tribünlerde olunca ilgi odağı olmaması imkansızdı .Onu yakından görmek isteyen bir çok kişi maçı unutmuş , Diego'yu dünya gözüyle görme şerefine erişmişti . Onu görmekten bahsederken ; Diego Napoli'de oynarken taraftar onun adına şöyle bir beste yapmış :

O mamma, mamma, mamma
O mamma, mamma. mamma
sai perche' mi batte il corazonho visto Maradona,
ho visto Maradona
eh, mamma, innamorato sto
Hemen çevirelim : Anne anne ! kalbim neden çarpıyor biliyor musun ? Maradona'yı gördüm ve ben ona aşığım !

14 Ağustos 2008 Perşembe

GALATASARAY 2 - 2 Steau Bükreş (13.08.2008)

Servet,Emreler ve Meira'dan oluşan savunma kurgusuyla orta sahayı önce Allah'a sonra da çaresiz Mehmet Topal ve çıtkırıldım Lincoln'a emanet eden Skibbe maçın kaderiyle oynayan başlıca isimdi . Aykut'un gafleti de eklenince ne yaptığını bilmez , Romenlerin sağlı sollu ataklarını izleyen bir Cimbom çıkıverdi karşımıza . Kaptanlığa ve bu takıma artık zerre kadar yakışmayan Hasan Şaş'ın ayaklarından çok yine çenesini çalıştırmasından sonra Hakan Şükür'e gösterilmeyen toleransın bu adam niye gösterildiğini sorguladım durdum . Sürekli kendi yere bırakarak , yakında evrim geçirerek sürüngenler familyasına dahil olacak olan Lincoln'ün en kısa zamanda Türkiye topraklarını terketmesi en büyük temennilerimden . İnsiyatifi ele alarak , geride Hakan Balta'nın bile açıklarını kapayarak günü kurtaran Arda kardeşimize yatıp kalkıp dua etmek gerekiyor . Dün gece savunmaya yüklenerek orta sahayı Steau'ya bırakan Skibbe'yi kısa vadede kurtaran isim oldu Arda. İkinci maç gerçekçi olmak gerekirse Cimbom'un işi çok mu çok zor . Futbolda her şey oluyor ama kazanmak içinde mantıklı işler yapmak gerekiyor ...


Stat: Ali Sami Yen
Hakemler: Laurent Duhamel , Stephane Duhamel , Laurent Ugo (Fransa)
Galatasaray: Aykut , Emre Güngör (Dk. 67 Sabri ), Emre Aşık , Servet , Hakan Balta , Meira , Hasan (Dk. 78 Erhan ), Mehmet Topal(Dk. 46 Barış ), Arda , Lincoln , Nonda
Steaua Bükreş: Zapata , Golanski (Dk. 74 Nesu ), Goian , Radoi , Marin , Nicolita , Petre (Dk. 61 Ghionea), Lovin , Toja (Dk. 81 Gomes), Bernhardt , Moreno
Goller: Dk. 5 Moreno, Dk. 13 Nicolita (Steaua Bükreş), Dk. 19 ve Dk. 47 Nonda (Galatasaray)Sarı Kartlar: Dk. 43 Nicolita, Dk. 80 Radoi (Steaua Bükreş), Dk. 43 Hasan (Galatasaray)

11 Ağustos 2008 Pazartesi

Enine boyuna ...

Beşiktaş ta geçtiğimiz günlerde bu sezon giyeceği formaları tanıttı. Günümüzde takımlar kendi renklerinin dışında 3.bir rengi tercih ederken Beşiktaş gride karar kılmış ve Fenerbahçe gibi enine bir model kullanmış .Normalde bayanlar enine çizgileri şişman gösterdiği için tercih etmez . Bizim hanımdan bilirim:) Dikine çizgiler kişiyi uzun ve ince gösterir diye .Anlaşılan bu sene İnönü'de tombullar top koşturacak . Nedense enine çizgili formalar pek sempatik gelmez bana .Zaten bir tek te Celtic'e yakışır .O da özdeşleşmiş , gözümüze batmıyor . BJK neden tarih yazan siyah şort ve düz beyaz forma ve tozluktan oluşan tercihinden son yıllarda vazgeçti merak ediyorum doğrusu ...

Dört dörtlük !

Kısa aralıklarla internetten uzak kaldığım için haliyle blogda yetim kalıyor yaz aylarında . Tatildeyken izlediğim MTK-FB maçında Semih'ten bahsetmemek olmazdı galiba. Karşıdaki takım çerez muhabbetine hiç girmeyeceğim , ne olursa olsun Fenerbahçe kral bir oyunla akşam yemeğinde Macar Gulaş yedi .En büyük porsiyonu da Semih götürdü . EURO 2008'den sonra öz güveni iyice kemale erdi ve hakkaten tam anlamıyla istenilen bir forvet olarak kendini gösterdi Semih . Yapılması gerekeni haddinden fazla yapıyor . Kezman'ı çoğu defa şaşırttı , imrendirdi hatta çıldırttı . Aynı tarifeyi sanki Güiza'ya da uygulayacakmış gibi bir his var içimde . Cimbomlu olarak Semih'in performansından hazzetmesem de Türkiye'nin böyle forvetlere de ihtiyacı olduğunu gerçeğini de yabana atmıyorum haliyle ....

Body Language !

Charlton taraftarları takımlarının yavan futbolundan ve yıllardır orta sıralara çakılmasından dolayı takımı protesto etmek için vücut dillerini kullanarak duygularını bir güzel aktarıvermiş. Cunt kelimesinin anlamını merak edenler bir tıklayıversin buraya...

6 Ağustos 2008 Çarşamba

Vaan der Vaart Real Madrid'te

Beklenen oldu ve zamanında Barça'nın Hollandalıların etinden sütünden yararlanma geleneğini bu kez Real Madrid uygulamaya başladı. Takımda Hollandalıların sayısı artmaya başlarken , bu transferinde yerinde olduğu aşikar . Hollandalı geldi , sırada Portekizli artiz var mı yok mu yakında o da belli olur . Bu arada Real'in golcüsü Nistelrooy'un Real'in ve milli takımının yoğun maç trafiğine bakarak Milli Takımı bırakma kararını alması en çok Real'in işine gelecek ....