30 Haziran 2008 Pazartesi

CAMPEONES !

Bence EURO 2008'de...


  • En artiz futbolcu : Ronaldo (Stadlardaki dev ekranlarda kendini süzmekten oyununu oynayamadı.)
  • En hain gol : Ballack'ın Portekiz'e attığı gol (Ballack Ferreira'yı ittiğinde Portekizli şaşkın tavuk gibiydi)
  • En tuhaf takım :Türkiye (Bu konuda kimse elimize su dökemezdi.)
  • En balon takım : Yunanistan (Şampiyonluktan sıfır'a uzanan kocaman bir fiyasko)
  • En ucube gol :İsveç'li Hansson'un Yunanlılara attığı gol (Tuhaf ötesiydi .Nikopolidis'i maymuna çevirdi.)
  • En güzel gol : İbrahimovic'in Yunanistan'a attığı gol (Nikopolidis gerçekten bu günü hatırlamak istemeyecek.)
  • En inceciler : Xavi ve Iniesta (Attıkları her pas yorumlanması gereken sanat eseri gibiydi )
  • En yaramazlar : Löw ve Hickersberger (Hakem ikisini de tek ayak cezasına tribüne yolladı.)
  • En çok zoom'lanan : Fatih Terim (Bir ara kameralar maçı bıraktı , sürekli Terim'in mimiklerini izledik.)
  • En iyi devşirme : Senna(İspanya'nın Amazonlardan gelen akciğeriydi.)
  • En pis sakal : Alman Metzelder ve İsveçli Melberg arasında gittim geldim.
  • En kıyak bıyık : Luca Toni'ninki (Mahalle dlikanlıları gibiydi.)
  • En çok mort olan :Slaven Bilic (Klasnic golü attığında deli danalar gibi sevinçten koştururken bir kaç dakika sonra başına geleceklerden habersizdi.)
  • En garip kaçan gol :Alman Gomez'in Avusturya maçında kaçırdığı gol (Atmamak daha zordu.)
  • En şapa oturan :İsviçreli Blick gazetesi (Döner bıçağı bir yerlerine saplandı kaldı.)
  • En çok bel kıran :David Villa (İstediği her defansa çalım atacak kadar yetenekli)
  • En çok H2O : İsviçre - Türkiye maçı (Az ha krampon yerine palet giyilecekti)
  • En dayanıksız : Koller (Dağ gibi adam Volkan'ınfiskesiyle devriliverdi)
  • En deli fişek : Arshavin (İlk iki maçta oynamamasına rağmen adından fazlasıyla sözettirdi.)
  • En güzel gol sevinci : Hakan Yakın (Bize gol attı sevinmedi ,can evimizden vurdu.)
  • En cömert :Hakem Rosetti (Bize bol bol sarı dağıttı)
  • En çok bollukta yokluk çeken :Domenech (Fransa gibi leziz takımın içine etti)
  • En ölümcül : C Grubu (Hepsi de gerçekten öldü.)
  • En iyi bırakan : Petr Cech (Karizması can çekişti)
  • En gerildiğimiz : Türkiye-Hırvatistan maçı (Halley kuyrukluyıldızı gibi böylesi bilmem kaç senede gelir)
  • En sıkıcı maç : Romanya-Fransa (Esnemekten yorulduk)
  • En çok israf olan: Portakallar (Rusya soğukları vurdu)
  • En vefalı :Sergio Ramos (Puerta'yı unutmadığı için)
  • En çıtkırıldım : Türkiye (Sakatlıklardan imanımız gevredi.)
  • En çok çıldırtan : ATV yorumcuları (Ne olur sadece sussunlar)
  • En nokta atış : Fabregas'ın Rusya maçında Güiza'ya verdiği pas (Ne pastı ama)
  • En çirkef :Ballack(Her pozisyonda hakemin yanına damladı.)
  • En garipler : İsviçre ve Avusturya (Birisi bari gruptan çıkabilseydi)
  • En iyi maç seyreden :Emre Belözoğlu(Kulübede bir tek cipsi eksikti)
  • Hala en çok anlamadığım : Terim Arda'yı Portekiz maçında niye oynatmadı ?
  • En çok kırmızıdan nefret eden :EURO 2008(Bu kadar az kırmızının gösterildiği bir turnuva hatırlamıyorum.)
  • En sonunda istop eden :Servet Çetin(Buraya kadar gelmesi bile mucizeydi)
  • En iyi frikik : Ballack'ın Avusturya'ya attığı (Topu yavaş çekimde bile göremedim.)
  • En çok karizmanın içine eden :Rüştü (Önceki maçta kurtardığı penaltıyı , Almanya maçında unutturdu)
  • En iyi seyirci : Hollanda (Tibünleri cıvıl cıvıldı)
  • En karşı konulmaz : Türkiye-Almanya maçında maç yayınını engelleyen yıldırım. (Pilot kamera gidince, kale arkası tribününde hissettik kendimizi)
  • En çok zorlandığımız : Çek futbolcu Ujfalusi (İsmini telaffuz ederken göbeğimiz çatlıyor.)
  • En iyi marş söyleyen : İtalyanlar (Adamın İtalyan olası geliyor)
  • En çok özleyeceğimiz : EURO 2008 (iyi alışmıştık maçlara be yaw!)

29 Haziran 2008 Pazar

EURO 2008 FİNALİ : Almanya 0 - 1 İSPANYA

Kalecisinden forvetine kadar çatır çatır top oynayan , imrenerek hatta kıskanarak izlediğimiz İspanya , kupayı semaya doğru kaldırdığında futbolun adaleti bu sefer ıskalamadı dedim kendi kendime . Maçın sonuna kadar Almanları şapşala çeviren İspanyolların kaza golüne kurban gitmemesini istedim durdum maçın sonlarına doğru .Çünkü bu kadar hoş bir futbolun ödülü kesinlikle ve kesinlikle olmalıydı ve oldu da . İspanya'nın arı gibi çalışan orta sahası cazgır Ballack'ı bile canından bezdirmiş ,Senna, Xavi ve Iniesta'nın sihirli ayakları Alman panzerlerini şamar oğlanına çevirmişti . Oysa Almanlar ilk dakikalara gayet iyi başlamıştı. Fakat İspanya'nın ilerleyen dakikalarda rakibini tartıp yavaş yavaş oyuna el attığını gördük . Bizim maçta rezil oynayan fakat attığı golle çakma kahraman olan Lahm'ın Torres karşısında havlu atması ve Torres'in arap kısrakları gibi geriden koşarak golü bulması futbol arşivlerine giriverdi en güzelinden . Aragones'in harika değişikliklerine karşın , Löw'ün ikinci yarıdaki tuhaf hamleleri hem Alman futboluna ihanetti hem de orta sahayı altın tepside İspanyollara sunmaktı .İkinci yarıda gerçekten çaresizleri oynayan Panzerlerin gol atabilmeleri için geride kaleci Lehmann ve Friedrich paslaşmalarından daha yaratıcı varyasyonlara girmesi gerektiğini gören bir çok ademoğlu vardı . İspanyollar Almanları öylesine çok kendi yarı sahasına itti ki , top şişirmek bile bir anlam ifade etmiyordu . El Niño Torres kuvvetini gerçekten hissettirdi çıkana kadar . Sergio Ramos'un şu turnuvada bir gol olsun atmasını çok isterdim .Oynadığı tüm maçları yaşaması ve çevikliğinin hatırına bir gol iyi giderdi . Gerçekten turnuvanın hakkını fazlasıyla verdi . Gol atamasa da kupa töreninde rahmetli Puerta'yı giydiği t-shirtle hatırlaması beş gole bedeldi . Sonuna kadar hakedilmiş , İspanyolların ayaklarını yerden kesecek harika bir şampiyonluk ... Viva España ! derim başka bir şey demem ...
STAT: Ernst Happel
HAKEM: Roberto Rosetti
ALMANYA: Lehmann, Friedrich, Mertesacker, Metzelder, Lahm (dk.46 Jansen), Schweinsteiger, Frings, Ballack, Hitzlsperger (dk.58 Kuranyi), Podolski, Klose (dk.78 Gomes)
İSPANYA: Casillas, Ramos, Puyol, Marchena, Capdevila, Senna, Iniesta, Xavi , Silva, Fabregas (dk.63 Alonso), Torres (dk.78 Guiza)TEKNİK GOL: Torres (dk. 33)
SARI KART: Ballack,Kuranyi (Almanya) Casillas, Torres (İspanya)

28 Haziran 2008 Cumartesi

Şampiyon Kim ?

EURO 2008 finalinde kupayı kaldıran ülke eğer İspanya olursa , İspanyolların kasasına 23 milyon €'cuk girecek .Eğer Almanya kupanın sahibi olursa Almanların alacağı miktar ise 22 milyon € . Bir milyonluk fark Almanların gruplarda Hırvatlara karşı almış olduğu yenilgiden kaynaklanıyor . Bu rakam ülkelerin sponsorluk anlaşmaları ,merchandising gelirleri ve bilet satışları ile beraber 100 milyon €'yu buluyor . Paranın kaynağı tabiki UEFA . UEFA bu kadar parayı dağıtmasına dağıtıyor fakat en büyük ganimeti alan taraf ta bizzat kendisi . Turnuvanın sponsorluk anlaşmaları ve düzenleme bedelinden yaklaşık olarak 1.3 milyar €uro'yu kasasına kanalize ediyor. Bu UEFA'nın sadece EURO 2008'den kazandığı para . Diğerlerinden bahsetmiyorum bile . Yani bu turnuva heyecanlıymış ,çekişmeli geçiyormuş , şöyleymiş böyleymiş ,miş,muş...Bunların pek te önemi yok aslında . Herkes (daha doğrusu UEFA) işine bakıyor , cebini doldurmakla meşgul .Finali İspanya ya da Almanya almış hiç önemli değil .Asıl şampiyon darphane kılıklı UEFA ...

27 Haziran 2008 Cuma

Can you hear me ? (EURO2008 Resmi Şarkısı)

Enrique Iglesias - Can You Hear Me (EURO 2008)

Thuram PSG'de

Zamanında bu adamı geçebilecek bir forvet var mıdır diye düşünürdüm .Fransa'da düzenlenen Dünya Kupası'nda giden Hırvatistan maçını geri çevirişi ve attığı golden sonra kameralara haşin bir bakış fırlatışını hiç unutamam .Zaman ondan da bir şeyler aldı götürdü .EURO 2008 kariyerinin içine etti . Eski formu, eski şaşaalı zamanları mazide kalmış gibi görünen Liliam Thuram son demlerini memlekette geçirecek. 36'lık Thuram'a Paris St Germain ilaç gibi gelecek mi acaba ?

Edit :Yapılan sağlık kontrollerinde Thuram'ın kalbinde bir problem olduğu anlaşılmış ve PSG anlaşmayı askıya almış. Thuram'ın kariyerine devam edip etmeyeceği ise soru işareti ....

YARI FİNAL : Rusya 0 - 3 İspanya (26.06.2008)

Eve dönmemizden sonra bu turnuvanın tadı tuzu bitti benim için diye bahsetmiştim . Yarı final heyecanı ve mücadelesi bizim maç kadar değildi. İspanyollar rahat bir galibiyet aldı . İspanya ilk maçta dörtlediği Rusya karşısında Arshavin sürpriziyle karşılaşmamak için katı önlemler almıştı . Bunda da başarılıydı , çünkü Arshavin'in ismini ve cismini fazla göremedik sahada . İspanya'nın zarif paslaşmaları ve ikili mücadelelerdeki üstünlüğü Rusya'nın pozisyon kıtlığına neden oldu . Özellikle Xavi'nin attığı ilk golden önce yapılan paslaşmalar ve adam kaçırmalar golün bağıra bağıra geldiğinin habercisiydi . Fabregas'ın Güiza'ya verdiği gol pası tek kelimeyle mükemmeldi .Sergio Ramos bu turnuvanın hakkını en çok veren isimlerden . Atletik yapısı ve kondüsyonu onu hep diri ve çevik tutuyor . Mücadelelerdeki başarısının yanı sıra sürekli kaleyi düşünmesi Ramos'u farklı kılıyor . Villa'nın sakatlanması hiç te iyi olmadı .Finalde uzun Alman savunmasını oldukça zorlardı . Güiza finalde Torres'in partneri olabilir . Dersine oldukça iyi çalışan bir Aragones ve İspanya vardı sahada .Hiddink'in renkli takımını sildi süpürdü . Rusya'nın bu kadar farklı yenilmesi bizim prestijimizi daha da arttırdı galiba . Almanya'yı finalde olduça disiplinli ve teknik bir takım bekliyor . Güzel bir final olacak muhtemelen . Almanlar her ne kadar bitiş düdüğünden sonra genelde kazanan takım olsa da bu defa İspanya kupanın kulbundan tutacak gibi düşünüyorum . Pazar günü göreceğiz ...
Stat: Ernst Happel
Hakemler: Frank De Bleeckere, Peter Hermans, Alex Verstraeten (Belçika)
Rusya: Akinfeev, Anyukov, Ignashevich, V. Berezutsky, Zhirkov, Semak, Zyryanov, Semshov (Dk. 56 Bilyaletdinov), Saenko (Dk. 57 Syhcev), Arshavin, Pavlyuchenko
İspanya: Casillas, Sergio Ramos, Marchena, Puyol, Capdevila, Iniesta, Marcos Senna, Xavi (Dk. 69 Xabi Alonso), Silva, Villa (Dk. 34 Fabregas), Torres (Dk. 69 Güiza)
Goller: Dk. 50 Hernandez, Dk. 73 Güiza, Dk. 82 Silva (İspanya)
Sarı Kartlar: Dk. 56 Zhirkov, Dk. 60 Bilyaletdinov (Rusya)

26 Haziran 2008 Perşembe

Elvada Donadoni !

İtalya'yı yarı finale taşısaydı, otomatikmen 2010 yılına kadar uzayacaktı kontratı .Turnuvada İtalya'ya oynattığı yavan ve kısır futboldan sonra İtalyan Futbol Federasyonu yavaş yavaş ikile bakalım Roberto ! diyerek karşılık verdi .En büyük şanssızlığı Lippi'den sonra takımın başına geçmiş olmasıydı . Dünya Şampiyonu apoletinin altından kalkamadı Donadoni .Futbolculuğuna bayılırdık ama teknik adamlığı futbolseverleri baydı . İtalyanlar allem edip kullem edip tekrar Marcelo Lippi'yi yeniden başa geçirdiler bile ...

Come back !

YARI FİNAL : Almanya 3 - 2 TÜRKİYE (25.06.2008)

Futbolun cilvesi midir , güzelliği midir ; milli takımımız bize yine gelgitleri yaşattı . Son dakikada yenilmenin empatisini kuramamıştık habire sevinmekten . Harbiden ne acı bir duyguymuş bu yahu . Herşeye rağmen maç bittiğinde bir o kadar da gurur duydum bu adamlarla . Belki de ilk defa aha da budur gerçek Türkiye ! dediğim bir oyun oynadık . İyi oynarken kaybettiğimiz , kötü oynarken kazandığımız tuhaf bir turnuva deneyiminden sonra kendimize özgü bir tarz yaratarak bu turnuvudan ayrıldığımızı söyleyebiliriz . Almanları oynatmayan ve takır takır kendi futbolunu domine eden bir günün sonucunda aldığımız bu skoru hakettik mi demiycem .Çünkü Çeklere ve Hırvatlara ayıp olur o zaman. Herşeye rağmen o kadar eksikle gururlu ve onurlu bir mücadeleden taviz vermeyen ülkemizin Almanya karşısında genelde üstün bir futbol oynayarak turnuvayı kapatması acı da olsa güzel bir son olmuştur . Kadronun tırpanlanması milli takımı o kadar motive etmiş ki , zorluklar ve aksaklıklarla dolu bir sürecin bazen güzel sonuçlar verebileceğini de görmüş olduk . Herkes muhteşem oynadı fakat özellikle Semih ,Uğur ve Mehmet Topal maç istatistiğimize önemli bir katkıda bulundu . EURO 2008'in bitmesine iki maç kaldı . Bu saatten sonra bu turnuvanın tuzu biberi ortadan kalkmıştır benim için . Turnuvanın bitmesine sayılı günler kala hala ülkemizi seyredebilip , heyecanlandıysak o zaman nankörlük edilmez , teşekkür edilir . Umarım geleceğe yönelik istikrarlı ve sağlam futbol politikalarıyla bu turnuvada katmerlediğimiz prestijimizi kalıcı hale getirebilelim . Dökülen her ter için size minnettarız ...

STAT: St. Jakob Park
HAKEMLER:Massimo Busacca, Matthias Arnet, Stéphane Cuhat - Peter Fröjdfeldt
ALMANYA: Lehmann, Friedrich, Mertesacker, Metzelder, Lahm, Sweinsteiger, Ballack, Rolfes (Dk. 46 Frigns), Hitzlspelger, Podolski, Klose (dk.90 Jensen)
TÜRKİYE: Rüştü, Sabri, Gökhan Zan, Mehmet Topal, Hakan Balta, Kazım (dk.90 Tümer), Aurelio, Hamit, Mehmet Topal, Ayhan (dk.81 Mevlüt), Uğur Boral (dk.84 Gökdeniz), Semih
GOLLER: Uğur Boral (Dk. 22), Sweinsteiger (Dk. 25) Klose (dk.79) Semih (dk.86) Lahm (dk.90)
SARI KART: Semih (Türkiye)

25 Haziran 2008 Çarşamba

Teşekkürler TÜRKİYEM !

Keyif !

Podolski'yi tutmak ...

EURO 2008'de çizdiğimiz görüntü genel anlamıyla oynatmamaya yönelikti . Yaratıcı futboldan maalesef uzak olsak ta istediğimize bir şekilde ulaştık . Bugün karşımızda bizi büyük ihtimalle sahamıza hapsedecek tank gibi bir takım çıkacak . Almanların takım halinde dayanışma içinde olması karşısında yapacağımız en önemli iş orta sahada canhirane bir mücadelenin sergilenmek zorunda olması .Ballack Almanya'nın beyni olması itibariyle kurnaz bir futbolcu ve hakemleri etkilemeyi oldukça iyi biliyor . Uzaktan şut attırmamamız kesinlikle şart . Sakin ve konsantre olmamız ayrıca gerekiyor . Ama kanaatimce Almanya'nın en büyük silahı kesinlikle Podolski . Almanların turnuva boyunca attığı 7 golün 4'ünde onun ismi vardı . 3 gol artı bir assist ve kaçırdığı onca gol pozisyonu aslında herşeyin onun üzerinde döndüğünü gösteriyor .Bayern'de yedek kalmasının acısını sanki bu turnuvada çıkarıyor Podolski . En çok dikkat edilmesi , oynatılmaması gereken isim . Gerçi şu saatten sonra konuşmak boş .Milliler oynadığımız bütün maçlarda beni şaşırttı , inşallah ta şaşırtmaya devam eder . Yapabileceğimizin haddinden fazlasını yaptık gerçekten . Kaybedeceğimiz bir şey de yok . Almanlar düşünsün biraz. Yeterki bu mantığı onlara hissettirebilelim . Ama şeytan da kulağımıza finalin büyüsünü fısıldamıyor değil . Eğer eleneceğimiz maçın içinde açık seçik belli olursa , son dakikalarda kaleci Tolga'yı santrafor olarak soksun oyuna Fatih Terim , yedi ceddimiz ilerde bu takımı konuşsun ....

24 Haziran 2008 Salı

Trabzon'lu Song

Emre Güngör'ün muhteşem performansından sonra Song'un yeni mekanı yedek kulübesiydi . G.Saray'da çok iyi maçlar çıkarıp , yüreğini koyan isimlerin başında geliyordu . Gerçi çok önemli bir derbinin arefesinde takımı para için yüzüsü bırakmıştı ,ama onu suçlamak haksızlık olurdu . Ali Sami Yen'de V.Manisa'ya attığı golden sonra yaptığı aslan dansı hareketi unutulmazların arasına girmişti . Cimboma geldi iki şampiyonluk gördü , bence başka yerde kolay kolay yaşayamayacağı güzellikleri sarı kırmızılarda yaşamıştır .Bu sene transfer şampiyonu Trabzonspor'un kadrosuna giren başka bir isim de o oldu .Egemen ile iyi bir ikili oluşturabilirler mi , orası muamma .Ersun Hoca yapacak bir şeyler artık. Bu sene Trabzonspor'un bu adam bolluğunda ne yapacağını merak etmeye başladım ...

Reklama gel !

Melek Casillas !

İspanya'nın meleği ...İtalya'nın şeytanı
Iker Casillas İspanya'da yarı final vizesinin baş mimarlarından birisi olarak gösteriliyor . İspanya'nın İtalya karşısındaki makus talihini penaltılarla yıkan Casillas'ı tasvir eden bu karikatür şimdiden onu aziz statüsüne terfi ettirmiş durumda. Futbol yetmeyince metafizik güçlerin devreye girmesi şart oldu galiba . Bizim Türkiye'nin meleği kim dersiniz?

Galatasaray Yeni Sezon Forma

Galatasaray'ın yeni sezonda giyeceği beyaz forma . Bence şık olmuş .Adidas dedim ya bu sene sadelikte ısrarcı gibi . Şu Avea reklamını biraz daha küçük yazsalar ne olurdu sanki ...

Bayern Münih Yeni Sezon Formaları

Bayern kendi sahasında giyeceği formayı aynen bu sene de giyecek .Fakat Şampiyonlar Ligi ve deplasman maçlarında giyeceği formalar aynen yukardaki gibi .Adidas bu sene sadelikten ödün vermeyecek galiba ....

Futbol fakiri ...

Afilli Delikanlı Toni !

Bu turnuvada İtalyanlar gibi ben de ondan çok şeyler bekliyordum . Aslında performansı o kadar da kötü değildi . Fakat turnuvayı boş geçen golcü sıfatıyla tarihin bir köşesine yazıldı . Ribery ile beraber Bayern'i uçurdular ama milli takımlarında ikisi de EURO 2008'in şansızları arasındaydı. Bu arada son İspanya maçındaki bıyıklarıyla bizim mahallenin afilli delikanlısı gibiydi Luca Toni...

23 Haziran 2008 Pazartesi

İspanya 4 - 2 İtalya (Uzatmalarla) (22.06.2008)

Çeyrek final maçlarının gup maçlarına oranla sıkıcı olduğunu söyleyebiliriz .Buna bizimkilerin maçı da dahil . Takımların elenmeme adına daha kontrollü oynamaları bu durumu ortaya çıkardı tabiki. Ne oluyorsa uzatma dakikalarında oluyor ve futbolun keyfi ortaya çıkıyor. Dün de futbol uzatma dakikalarında vardı . Başından beri tadı tuzu yoktu İtalya'nın bu turnuvada . Hollanda hezimeti , Romanya beraberliği ve biraz da Fransa'nın şanssızlıklarından dolayı kazanılmış zor bir galibiyet . Kaderini Van Basten'in eline bırakan İtalya'nın ağır aksak oyunu ,şişir Toni'ye yazsın taktiği İtalya'nın gelecek dönemde oturup futbolları hakkında adam gibi düşünmeleri gerçeğini ortaya koydu . İspanya'nın teknik ayakları karşısında fiziğini ortaya koyarak penaltılara kadar götürdü İtalya . Her zaman beleş yok işte , ite kaka finale gelme işini Türkiye'ye devretti galiba İtalya . Xavi ve Iniesta karşısında Pirlo'yu bir hayli aradı Azzuriler . Gerçi Aragones ne akla hizmet bu adamların ikisini birden sürekli oyundan alıyor anlayabilmiş te değilim . Şu bir gerçek ki İspanya'nın teknik orta sahası ,David Silva'nın bitmeyen enerjisi ve Villa'nın tilki gibi takipçiliği İspanya'yı yarı finale kadar taşıdı . Ve ayrıca ,arı mı dersiniz karınca mı dersiniz , çalışkan Senna'nın geride rakip takımın bir çok atağını başlamadan bitirmesi İspanya'yı buraya kadar getirdi .Rusya ile yeniden oynayacak İspanya . Yalnız bu defa durum farklı .Arshavin'den öncesi ve sonrası var . Ruslar bu defa İspanyolların önüne taş koyabilir . İspanya'da bu vakitten sonra finali kaçırmak istemez .Deli maç olur ....
Stat: Ernst Happel
Hakemler: Herbert Fandel, Carsten Kadach, Volker Wezel (Almanya)
İspanya: Casillas, Sergio Ramos, Marchena, Puyol, Capdevila, Iniesta (Dk. 59 Cazorla), Marcos Senna, Xavi (Dk. 60 Fabregas), Silva, Villa, Torres (Dk. 85 Güiza)
İtalya: Buffon, Zambrotta, Panucci, Chiellini, Grosso, Aquilani (Dk. 108 Del Piero), De Rossi, Ambrosini, Perrotta (Dk. 58 Camoranesi), Toni, Cassano (Dk. 75 Di Natale)
Sarı kartlar: Dk. 11 Iniesta, Dk. 72 Villa, Dk. 113 Cazorla (İspanya), Dk. 31 Ambrosini (İtalya)
Penaltılar : Villa, Cazorla,Senna, Fabregas (İspanya) - Grosso, Camoranesi(İtalya)
Kaçan Penaltılar : Guiza (İspanya) - De Rossi , Di Natale (İtalya)

22 Haziran 2008 Pazar

Hollanda 1 - 3 Rusya (Uzatmalarla) (21.06.2008)

Rusya'nın temiz yüzlü çocuğu Arshavin'in canı portakal suyu çekti . Taze sulu portakalı aldı , baş ucuna koydu sonra sıktı , sıktı bir daha sıktı ve cup mideye indirdi. Olay budur. Onu izlerken maç bitmesin istedim . Turnuvanın en sevimli takımı olduğunu daha önceden de belirtmiştim Rusya için . Paslaşmalar ,adam kaçırmalar , şutlar ve savunma anlayışı nerdeyse kusursuza yakındı .Hiddink gerçekten harika bir takım yaratmış . Son yıllarda Rusların futboldaki uyanışı sadece milyarder ağa babalarından ibaret değil .Rusların futboluna her geçen gün bir şeyler kattığını ve harika bir potansiyelin bu ülkede yattığını söyleyebiliriz. Rusya'nın tek şanssızlığı coğrafi konumu itibariyle lig maçlarını Avrupa'dan farklı tarihlerde oynaması . Turnuvada gördük ki kapasitesine göre bizim milli takımımızın yapamadıklarını Ruslar hakkıyla yapıyor mucizelere tutunmadan . Hollanda'nın çaresizliği ve gol organizasyonlarının diğer maçlara göre az olmasının sebebi Rusların takım halindeki rasyonel ve disiplinli oyunuydu .Hollanda adına bu maçta sadece Schneijder'in kaleyi atış talimine tutmasından başka adam akıllı bir şeylerini göremedik . Ölüm gruplarından çıkan takımlar öyle yada böyle bir şekilde ölüyorlar .Zaten ölüm grubunu lider bitiren her takımın Avrupa turnuvasında şampiyon olamadığı gerçeği var . Hollanda'nın balonunu Zhirkov & Arshavin ikilisi söndürdü diyebiliriz. Rusya'nın yıldızlarını bu sene Avrupa'nın dev liglerinde göreceğiz galiba .Özellikle Arshavin'i alan yaşadı ...
STAT: St. Jakob Park
HAKEMLER: Lubos Michel, Roman Slysko, Martin Balko (Slovakya)
HOLLANDA: Van der Sar, Ooijer, Mathijsen, Boulahrouz (Dk. 54 Heitinga), De Jong, Van der Vaart, Van Bronckhorst, Sneijder, Engelaar (Dk. 62 Afellay), Van Nistelrooy, Kuyt (Dk. 46 Van Persie)
RUSYA: Akinfeev, Kolodin, Ignashevitch, Anyukov, Zyryanov, Zhirkov, Semshov (Dk. 81 Bilyaletdinov), Semak, Saenko (Dk. 81 Torbinski), Pavlyuchenko (Dk 114 Yyhcev), Arshavin
GOLLER: Dk. 56 Pavlyuchenko. Dk. 112 Torbinski Dk. 116 Arshavin (Rusya), Dk. 86 Van Nistelrooy (Hollanda)
SARI KARTLAR: Dk. 51 Boulahrouz, Dk. 55 Van Persie, Dk. 60 Van der Vaart (Hollanda), Dk. 71 Kolodin, Dk. 103 Zhirkov, Dk. 111 Torbinski (Rusya)

21 Haziran 2008 Cumartesi

Hırvatistan 2 - 4 TÜRKİYE (penaltılarla) (20.06.2008)

Papaz her zaman pilav yer mi? Yer kardeşim yer , hem de sabaha kadar yer, yedirtiyoruz işte . Düşünüyorum da , yaradanım ey kadir mevlam acaba biz senin hoşuna giden birşeyler mi yaptık ta bize bu kadar kıyak geçiyorsun . Taktikmiş, sistemmiş modern futbolmuş hepsini at çöpe . Bu takım gerçekten de tuhaf işler yapıyor . Ne yorumu yazalım ki şuraya ? Hani cinayet romanları vardır da katil kim diye sonuna kadar çatlar dururuz ; bu da bizim romanımız ,her sayfası ayrı bir alem ayrı bir olay , gerçekten sonunu merak ediyorum . Yok şu yokmuş , bu yokmuş şu cezalıymış bu formsuzmuş vesaire vesaire... Bu tür cümleler bir şey ifade ediyor mu artık şu saatten sonra . Elin oğlu çıkıyor sahaya takır takır topunu oynuyor , ama sonra da hüngür hüngür ağlayıp sahayı terkediyor . Valla gerçekten gecenin şu vaktinde ne yazacağımı bilmiyorum ,hala şaşkın bir haldeyim . Hakem çalmıyor işte düdüğü .Hafiften üflese bitecek ya her şey bitecek .Ama çalmıyor , çaldırtmıyorlar . Semih tavana çaktığı zaman golünü Hırvatların maçı kaybettiğini bizimkilerin ağızlarında kocaman gülücükler olduğunu gördünüz . Daha penaltılar atılmadan futbolcuların maçı kazandığımızı , yarı finalde olduğumuzu , çoktan garantilediğimizi inanmış bir biçimde sahada dik bir şekilde yürüyüşlerinden gördünüz . Bu gözler bunları da gördü ya helal olsun . Biz bu balla Almanya'nın da göz yaşlarını kuruturuz ...
HAKEMLER: Roberto Rosetti, Alessandro Griselli, Paolo Calcagno (İtalya)
HIRVATİSTAN: Pletikosa, Corluka, R.Kovac, Simunic, Pranjic, Srna, Modric, N.Kovac, Rakitic, Kranjcar (Dk. 65 Petriç), Olic (Dk. 97 Klasnic)
TÜRKİYE: Rüştü, Sabri, Gökhan , Emre, Hakan, Tuncay Şanlı, Hamit Altıntop, Mehmet Topal (Dk. 76 Semih), Arda Turan, Kazım Kazım (Dk.63Uğur Boral) Nihat (Dk. 117 Gökdeniz)
SARI KARTLAR: Tuncay, Uğur Boral, Arda, Emre
GOLLER: Klasnic (Dk. 119), Semih (Dk. 122)
PENALTILAR: Arda, Semih, Hamit (Türkiye), Srna (Hırvatistan)
KAÇAN PENALTILAR: Modric, Rakitic, Petric

19 Haziran 2008 Perşembe

Portekiz 2 - 3 Almanya (19.06.2008)

Milli takımımız için hazırlanan animasyon Turkolar reklam filminin canlı versiyonları sanki sahada siyah beyaz forma giymiş gibiydiler . Almanların fizik üstünlüğü o kadar barizdi ki teknik ve kırılgan yapıdaki Portekizliler bu adamlarla başetmekte gerçekten zorlandılar . Schweinsteiger Portekiz maçlarında külkedisi misali başka bir kimliğe bürünüyor . Dünya kupasında olduğu gibi bu gece de Portekiz'i sağlam ve yapıcı futboluyla yıkan adamların başında geliyordu . Bosingwa tarla ağaları gibi baştan sona sağ kulvarı sahiplenmiş bir görüntü içersindeydi . Oldukça etkili kullandığı bu kanatta ağalık düzenine karşı çıkan tek isim Podolski idi ve taze Chelsea'liyi zor durumlara düşürdü . İki duran toptan kolay goller yedi Portekiz. Üçüncü golde Ballack hainlik yaptı ama İsveçli hakem çoktan ortayı göstermişti bile. Bu statlardaki dev ekranlar büyük ihtimalle futbolcuların konsantrasyonlarının içine ediyor. Adamlar maç mı oynuyor kendilerini mi seyrediyor belli değil , gözler çaktırmadan ekrana kayıyor .İtme pozisyonunu da burdan gördü büyük ihtimalle Scolari . Çakallığına rağmen Ballack büyük topçu vesselam . Aldığı ve verdiği topların çoğu pozitif bir şekilde istatistiğine yazılmıştır . Ronaldo büyük ihtimalle sevgilisinin vücuna güneş yağı sürer bundan sonra bir yerlerde. Portekiz klas adamların takımı ama takım değiller işte. Nasıl anlatsam, doyumluk değil tadımlık . Ronaldo'nun da etkisiyle fazla şişirilen Portekiz'in gazını alacak takımlar bu turnuvada mevcuttu ve birine de çattılar bu gece ...
STAT: St Jakob Park
HAKEM: Peter Frojdfeldt
PORTEKİZ: Ricardo, Bosingwa, Pepe, Carvalho, Ferreira, Cristiano Ronaldo, Moutinho (dk.31 Meireles), Deco, Petit (dk.73 Postiga), Simao Sabrosa, Nuno Gomes (dk.67 Nani)
ALMANYA: Lehmann, Friedrich, Mertesacker, Metzelder, Lahm, Hitzlsperger, (dk.73 Borowski) Rolfes, Ballack, Schweinsteiger (dk.83 Fritz), Podolski, Klose (dk.89 Jansen)
GOLLER: Schweinsteiger (dk.22) Klose (dk.27) Nuno Gomes (dk.40) Ballack (dk.62) Postiga (dk.87)
SARI KARTLAR: Petit, Pepe, Postiga (Portekiz) Friedrich, Lahm (Almanya)

Ne oldu ne bitti ?

ÇEYREK FİNAL MAÇLARI
19.06.2008 Portekiz - Almanya
20.06.2008 Hırvatistan - Türkiye
21.06.2008 Hollanda - Rusya
22.06.2008 İspanya - İtalya