12 Ekim 2009 Pazartesi

Kupaların Efendisi : SEEDORF

Milan Serie A'da geçtiğimiz haftalarda sefilleri oynamaya devam ederken , Seedorf'un çırpınışlarını izlemek te insan bir burukluk veriyor gerçekten . Gol pozisyonu bulmakta zorlanan Milan'ın bir şeyler yapmak için oynayan tek futbolcusu gibi geliyor gözümde . Açık konuşayım , biraz duygusalca fakat en sevdiğim Hollandalı futbolcuların içinde Seedorf'un ayrı bir yeri var . Milan'da oynayan en kariyerli adamdır kendisi . Her futbolcuya 5 CL finali görüpte 4 kez kupayı kaldırmak kolay kolay nasip olmaz. İkisi Milan'da, diğerleri R.Madrid ve Ajax'ta olmak üzere 4 kupası var Seedorf'un . İstanbul'da Liverpool'a verdikleri o unutulmaz maç 5'ten etmiştir Surinamlı'yı . Ekstradan kazandığı 2 Kıtalararası Şampiyonlukları da unutmamak lazım .
Ajax'ta profesyonel olarak forma giyen en genç futbolcu olma payesi onun elindedir. 16 yaşında formayı kapmış , ve bitmek bilmeyen enerjisiyle orta sahayı şenlendirmiştir. İkili mücadelelerdeki başarısı yetmiyormuş gibi , tekniği de asla küçümsenemez . Kademe gerisine pas atmaya bayılır. Abileri Rijkaard önderliğinde kariyerinin ilk CL Şampiyonluğuna 95 yılında ulaşmıştır . Ajax akademesinin yetiştirdiği en nadide adamlardan birisidir .
Ajax'taki muazzam yıllarından sonra çoğu kimse onun Sampdoria ile anlaşıp 1 sene oynadığını hatırlamaz bile. Vites düşürmüş gibi görünse de , bu 1 senelik ilk yurt dışı deneyimi İspanyol devi Real Madrid için bekleme salonu olmuştur . Real Madrid'de oynarken A.Madrid'e 45m.den attığı füze hala şimdi izlerken bile içimizi titretir . Roberto Carlos Madrid'deki en iyi kankası olmuştur. 98 yılında Juventus ile oynanan finalde nerdeyse ciğerlerini patlatmış deli danalar gibi koşmuştur. Finale gelene kadar yaptığı işleri Madridliler hala takdir eder .
Inter yılları biraz kayıp gibidir . Futbolcu değirmeni Inter'in bir türlü oturmayan kadrosunda tam da umduğunu bulamaz Seedorf. Hakan Şükür'ün takım arkadaşı Seedorf diye aklımıza kazınmıştır o yıllar . Inter ve Milan arasında geçen futbolcu takaslarında o da yerini almış ve artık Milan'ın orta sahası ona emanet edilmiştir. Inter'de geçen savruk ve düzensiz kadronun tam tersine Milan'ın sağlam iskeletli ve tutarlı kadrosunda yer bulmak onun işini kolaylaştırmıştır. O dönemde esen Juventus fırtınasını bir başka CL finalinde söndürmüştür Seedorf'lu Milan . Juventus'un Serie A Şampiyonluğu Milan'ın final başarısıyla sönmüştür o sene. Finalde penaltı kullanmaz Seedorf . Penaltı vukuatları çoktur. Euro 96'da ve Bursa'da Türkiye'ye karşı atamadığı penaltılar onu pek üzmüştür .
Milli takımın değişmez adamıydı öncelerden. Ama kulüplerde oynadığı topu milli takımda sergilemiyor diye Hollanda basını epeyce eleştirmiştir Surinamlıyı . Hatta Van Basten portakalların başına geçtiğinde Seedorf’u azletmiştir milli takımdan bir süreliğine . 2008 yılında Van Basten’den dolayı Portakallarda bir daha oynamayacağını bildirmiştir kendisi .
Milan’da keyfi yerindedir. Ne de olsa en çok CL finalini burada yaşamıştır . Yunanistan’da oynanan Liverpool finaline gelene kadar çıkardığı maçlar takdire şayandır . Gattuso , Pirlo ve Kaka’nın yanında hayatının futbolunu çıkardı . Özellikle Manchester United ile oynanan maçlarda İngilizleri silip süpüren adam olmuştur . 4 çocuğu var Seedorf’un . Kardeşleri de profesyonel futbolcu . Sosyal etkinliklere katılmaya bayılır . Kaka gittikten sonra pili bitmiş gibi görünen Milan’ın orta saha yükünü Chelsea’ye transferi yattığı için eski topunu oynamayan Pirlo ile birlikte çekmeye çalışıyor bugünlerde. Eski tadı olmadığı için Milan’ın , o da arada kaynayıp gidiyor işte. Gelsin Türkiye’ye , bizim gençlere sahada 3-4 km fark atmasın ben de adam değilim . Severim Seedorf’u ….

*** Evde internet sorunluydu , bugün hallettim ; o arada blogu özlemişim . Bu postu daha önceden yapmak istemiştim . Milli hezimetten sonra nasip oldu. Terim üzerine ufak ta olsa bir şeyler yakında yazarız. Yazık oldu , kara kıtada ay-yıldız olmayacak ...

Hiç yorum yok: