5 Nisan 2010 Pazartesi

Olmuyor , olamıyor ..!

Büyük takım dediğimiz asla top yüzdesi kolay kolay 40'ın altına düşmemeli , düşürülmemeli . İskeletle fazla oynamamalı . Forvet hattı Allaha emanet olmamalı . Kapasitesi ne olduğu kilometre öteden belli olan adamları farklı yerlerde oynatıp mucize beklememeli . Büyük takım küçük takım karşısında savunmacı kimliğe bürünmemeli . Taraftara maç seyrettirmeli , korku filmi değil vesaire... Olmuyor , olamıyor . Hani bir golün geleceğini hissedersiniz ya , gol bağıra bağıra geldi deriz . İşte bu durum Cimbom'a cuk oturuyor .G.Saray'ın maçlarını izlerken skor tahmin etmek için müneccim olmanıza gerek yok . Kulübe kameralara çok malzeme veriyor , sağlam hayalkırıklığı enstaneleri Lig Tv arşivini doldurmuştur kanımca . Maçın farkedilmeyen gizli dönüm noktaları vardır , işte bunları kaçırmamak lazım . Keita ve Hayrettin'in ikili mücadelesinde Hayrettin talihsiz bir biçimde kendini yerde buldu ve büyük ihtimalle dili ağzına kaçtı . İşte bu görüntü Sivasspor'u daha da ateşledi . Hayrettin için bir yerine iki defa koşmaya başladılar . Keita'nın rakip futbolcuyu güdüleyen inanılmaz davranışları var , bu da takıma pahalıya patlıyor . İkincisi Barış son dakikada sakatlandı ve oyundan çıkmak istediğini Rijkaard'a söyledi . Rijkaard Barış'tan devam etmesini istedi . Oysa o anda değişikliği yapsa hem takım vakit kazanacak , hem de golü yedikten sonra kendini kaybeden ve maç boyunca Sivasspor'un yıldırıcı sertliği ile kindar bir yapıya bürünen Barış oyundan atılmayacak . Ne kadar konuşsak boş . İnsanın bir şeyler yazası gelmiyor . Şampiyonluğu geçtik , yeterki CL biletini kapsınlar istiyoruz , ama şu görüntüyle türbenin birisine gidip mum yaksak daha etkili olur. Sezon bitiminde uzun uzadıya Cimbomu konuşuruz ...

Hiç yorum yok: