2 Nisan 2008 Çarşamba

Fenerbahçe 2-1 Chelsea

İlk yarı başladığı zaman gözle görülür biçimde iki takım arasında fark vardı . Chelsea orta sahayı domine etmiş , seri paslarla Fenerbahçe sahasına oyunu yığmış ve bir kaç ta önemli pozisyon yakalamıştı . Fenerbahçe bilmiyorum ama bir şekilde Chelsea'nin isminden etkilenmiş bir biçimde tutukluk içindeydi .Çilingir Alex'in genelde sıkı markaj altında oyunu izlemesi ve pasif kalması Fenerbahçe'nin yaratıcılık yönünü doğrudan etkilemişti . Şanssız yenilen gol İngilizleri iyiden iyiye havaya sokmuştu ki bunu maç genelinde hissettik . Sevilla kahramanı Uğur'un Essien karşısında erimesi, Gökhan'ın eksikliği ve ikili mücadelelerde Chelsea'nin üstünlüğü ilk yarı için akıllarda kalanlardı .Chelsea'nin defansı gerçekten bir et duvarıydı .Fenerbahçe'nin gol bulabilmesi hızlı oyuna, uzaktan şutlara ve duran toplara bakıyordu aslında ve de bu şekillerde gol geldi zaten .Özellikle Colin Kazım ve Semih'in oyuna girmesi dengeleri biraz olsun çevirdi . Colin'in bu maça başka bir şekilde konsantre olduğunu ve mücadelelerde güçlü ve sakin kaldığını gördüm . Deivid attığı harika golle futbol kariyerinin zirvelere tırmanmasına ramak kaldığının gösterdi herkese . Chelsea'de göze batan tek bir isim yoktu çünkü takım halinde etkiliydiler . Mehmet Aurelio gecenin en iyisiydi Fener adına . Londra'da bir heyecan fırtınası bekliyor Türk futbolseverleri . Evet Fenerbahçe eze eze bir maç kazanmadı ama sonuçta Avrupa'nın en gözde takımlarından birisini geriden gelerek devirmesini bildi ve Türkiye'nin ve kendisinin puan hanesine bir bonus daha ekledi . Bu yüzden onları tebrik etmek lazım , gerçekten güzel bir sene geçiriyorlar...

1 yorum:

ilker dedi ki...

Iyi bir Galatasaray taraftariyim.Fenerbahcenin bu basarili oyunu her gercek futbolsever gibi benide sevindiriyor ve gurur veriyor. Londrada macta tam destek hep destek. Haydi Fenerbahce.