11 Aralık 2010 Cumartesi

Her güzel şeyin bir sonu vardır !

Ali Sami Yen'e ilk defa 1986 yılında gitmiştim . O zaman 8 yaşındaydım . Babam abimle benim elimden tutmuş bizi G.Saray'ın açılışına götürmüştü. Stada girerken kalbim güm güm atıyordu . Stadın merdivenlerinden çıkarken babamın elini bırakıp koşmuş ve sahayı gören ilk ben olmak istemiştim. Yemyeşil çimlerle ilk karşılaştığımda şaşkınlıktan donakalmıştım . Çünkü hayatımda ilk defa canlı canlı bir çim saha görüyordum ve o da canımdan çok sevdiğim takımımın sahasıydı . Taraftarın seni sevmeyen ölsün şarkısı eşliğinde Prekazi ve Tanju önde olmak üzere tüm futbolcular 1 saat sonra sahaya çıktığında rüya mı bu ya dediğimi hatırlar gibiyim. Aradan 24 sene geçti . Welcome to Hell Stadı huzurevinde ölümü bekleyen kimsesiz yaşlılar gibi haketmediği bir sonla bu dünyadan göçtü gitti . Takımın ruhsuz futbolu pek incitmedi beni , alıştık artık . Ama şu Cimbom var ya 100.yılında şampiyon olamadı üzüldük , rakiplerinin puan kaybettiği haftalarda puanlar kaybetti üzüldük , saçmasapan mağlubiyetler aldı üzüldük . Son maçında Ali Sami Yen'i 3 puanla kapatsın dedik yine üzüldük . Şu son maçında bari çuvallamasaydık yahu . Dibi ne zaman göreceğiz merak etmeye başladım , kabak tadı verdi artık .

Yakın tarihte hatırladığım en kötü G.Saray 2.Fatih Terim dönemindeki 2003-2004 sezonu. Ligi 6.sırada bitiren Cimbom 34 maçta alınan 15 galibiyet , 9 beraberlik ve 10 mağlubiyetle sezonu tamamlamıştı. O zamanki tabloda bile G.Saray'ın ilk yarı itibarıyla 17 maçta topladığı puan 28'di . Her takım kötü dönemler yaşar , fakat G.Saray'da eksik ve gedikleri kapatmak için bir gayret emaresi görmek bir yana işler daha da kötüye gidiyor. Cimbom'u yenmek artık sıradanlaştı . Neyse fazla da bir şeyler yazasım gelmiyor , blog aşkımı da öldürecek bu takım yakında benim...

2 yorum:

Murat dedi ki...

abi iyi ki yazdın yani(!). tam 11 gündür siteye eklenecek yeni bir metni bekliyorum. Eğer takipçim yoktur diye yazmıyorsan ; merak etme biz sınıfça takipçiniz.Yazıları biraz daha sıklaştırman mümkün mü acaba ?

serkan utlu dedi ki...

valla murat kardeş okuldaki işlerin yorgunluğu ve bir de bizim çocuktan dolayı biraz aksadı blog .Yakında düzene girer herhalde...