
31 Aralık 2009 Perşembe
EN GÜZEL YILINIZ OLSUN !

Baba adayı Maradona !

Zavallı Kirkland

22.08.2009 Wigan 0-5 Man. United
19.09.2009 Arsenal 4 -0 Wigan
31.10.2009 Portshmouth 4-0 Wigan
22.11.2009 Tottenham 9 - 1 Wigan
30.12.2009 Man. United 5 - 0 Wigan
Bir kalecinin üstüne bu kadar da gelinmez ki yahu ! Kirkland hatırlarsanız 27 Şubat 2002 yılında Ali Sami Yen'de 1-1 sona eren G.Saray - Liverpool maçında Liverpool'un kalecisiydi . O zamanlar bu adam fena kaleci değil ,geleceği parlak olur demiştim fakat bu kadar çok parlatılacağı(!) aklıma gelmezdi :)
30 Aralık 2009 Çarşamba
29 Aralık 2009 Salı
50 defa Torres !


Van der Sar'a süresiz izin !

Futbol üzerine ...

Ne tuhaf bir iş futbolcu olmak…bu kadar ilginç bir meslek daha var mı acaba insanoğlunun meşgul olduğu…Dünyaca ünlü bir ses sanatçısı olduğumuzu varsayalım, muhtemelen göreceğimiz genel tepki sevgi, saygı, hayranlık gibi olumlu duygular…Ya da diyelim ki çok ünlü bir bilim adamısınız, doktorsunuz, öğretmensiniz, mimarsınız vs… genellikle çok iyi olduğunuz, profesyonelce yaptığınız mesleğiniz sizi daima sırtlar, bazen irili ufaklı hatalar yapsanız bile…
Ama futbolculuk öyle mi?estetik bir hareket, şık bir çalım,nefis bir şut ve taraflı tarafsız milyonlarca insanın bir anda takdirini kazanmak…Hiçbir bilim adamının icadına milyonlarca insanın aynı anda ayağa kalkıp deli gibi bağıracağını,sevineceğini sanmıyorum ve hiçbir bilim adamının laboratuar önlüğünün satıldığı dev mağazalar görmedim…Güzel şey futbolcu olmak…Hiçbir meslek grubunda isminiz yıllar sonra 11 mesai arkadaşlarınızla birlikte ezbere sayılmaya çalışılmaz...Hiçbir meslekte son mesainizi yapıyorken, herkes maske takıp siz olmak istemez…(Tugay KERİMOĞLU) Hiçbir meslek grubunda insanları öfkelendirip kalp krizi geçirtme ya da neşeye boğup sabahlara kadar sokaklarda bağırtma lüksüne sahip değilsiniz… Ne iş yaparsanız yapın, bir jestiniz ya da bir mimiğiniz bir stadyum dolusu adamı gaza getiremez…Çok tuhaf bir duygu olmalı profesyonel futbolcu olmak…
Ama futbolculuk öyle mi?estetik bir hareket, şık bir çalım,nefis bir şut ve taraflı tarafsız milyonlarca insanın bir anda takdirini kazanmak…Hiçbir bilim adamının icadına milyonlarca insanın aynı anda ayağa kalkıp deli gibi bağıracağını,sevineceğini sanmıyorum ve hiçbir bilim adamının laboratuar önlüğünün satıldığı dev mağazalar görmedim…Güzel şey futbolcu olmak…Hiçbir meslek grubunda isminiz yıllar sonra 11 mesai arkadaşlarınızla birlikte ezbere sayılmaya çalışılmaz...Hiçbir meslekte son mesainizi yapıyorken, herkes maske takıp siz olmak istemez…(Tugay KERİMOĞLU) Hiçbir meslek grubunda insanları öfkelendirip kalp krizi geçirtme ya da neşeye boğup sabahlara kadar sokaklarda bağırtma lüksüne sahip değilsiniz… Ne iş yaparsanız yapın, bir jestiniz ya da bir mimiğiniz bir stadyum dolusu adamı gaza getiremez…Çok tuhaf bir duygu olmalı profesyonel futbolcu olmak…

Her zaman güzel şey değildir futbolcu olmak…Hiçbir doktorun ya da hiçbir film oyuncusunun performansından dolayı milyonlar tarafından hakarete uğramış olacağını, yedi sülalesinin kalaylanacağını, saldırıya uğrayacağını sanmıyorum…
-‘Abi niye sövüyosunuz koskoca aktöre ayıp ya…’
-‘Son filminde berbat oynadı da…’ yok böyle bir diyalog tabi ki
Ne iş yaparsanız yapın, işinizle ilgili yaptığınız bir hatanın aynı gün ya da hafta saatlerce basın yayın yoluyla sürekli yüzünüze vurulacağı, psikolojinizin alt-üst olacağı bir mesleğiniz yoktur bence…Tabi futbolcu değilseniz…
Sanatçı olsanız ve bir resimde ya da bestede çok kötü bir performans sergileseniz ve insanlar bunu tuhaf bulsa ‘özgün bir çalışma, bununla çığır açacağım’ gibi kaçamaklarınızda olamaz futbolculukta…
-‘abi napıyosun topu sürekli taca atıyosun?!!!!’
Ne iş yaparsanız yapın, işinizle ilgili yaptığınız bir hatanın aynı gün ya da hafta saatlerce basın yayın yoluyla sürekli yüzünüze vurulacağı, psikolojinizin alt-üst olacağı bir mesleğiniz yoktur bence…Tabi futbolcu değilseniz…
Sanatçı olsanız ve bir resimde ya da bestede çok kötü bir performans sergileseniz ve insanlar bunu tuhaf bulsa ‘özgün bir çalışma, bununla çığır açacağım’ gibi kaçamaklarınızda olamaz futbolculukta…
-‘abi napıyosun topu sürekli taca atıyosun?!!!!’
-'Bu benim özgün çalışmam yeni bir stil deniyorumda’
oldu mu olmaz tabi….
oldu mu olmaz tabi….
Aslında daha çok sözüm var futbolcu olmak üzerine ama Serkan kardeşim beğenirse devamını da yazarım…şimdilik bu kadar…Bu arada böyle bir yazı yazılmaz,böyle bir uslup kullanılmaz hiçbir meslek grubu için futbolculuktan başka…
27 Aralık 2009 Pazar
Cimbom'un İlk Yarısı Nasıl Geçti ?
*Maçların ikinci yarısında toplam 20 gol atmış. 60 ve 80.dakikalar arasında 11 gol atmış . Son 10 dakikaya 6 gol sığdırmış.
*İlginçtir Cimbom sol ayakla daha çok gol atmış. Sol ayakla atılan 14 golün önemli bir bölümünü Kewell atmış . 13 adet sağ ayakla gol atılmış. 6 adet kafa golü var.
*Duran toplarda özellikle kornerler yüzleri güldürmüş . Duran topla atılan 10 golün 5'i kornerden , 3'ü serbest vuruş organizasyonları ve 2'si de penaltıdan .
*24 gol yabancı futbolculardan .
*İlk yarıda tüm maçları ful oynayan Leo Franco'dan sonra en fazla forma şansı bulan yabancı futbolcu 1144 dakika ile Kewell . Kewell 12 maça ilk 11'de başlamış . Bu rakam onun kariyer istatikleri açısından yeniden doğuş gibi . Keita 894 dk. Elano da 678 dakika forma giymiş. Linderoth hiç bir maçta ilk 11de başlamamış ve sadece 81 dakika görev almış. Bu sezonda turist olmaya devam ediyor.
*En fazla asist yapan futbolcu 10 ile Arda. Arda 16 maçta ilk 11de yer almış .
* Atılan gollerin önemli bir bölümü penaltı bölgesinde olmuş . Ceza sahası dışından iki gol var . Elano'nun Kayserispor'a attığı gol unutulmaz.
*Sadece 2 maçta gol atılamamış . 3 beraberliğin 3 de 1-1 sonuçlanmış.
*11 galibiyetin 5'i tek farklı galibiyetler .
*Cimbom ligde 8 maçta parçalı forma , 5 maçta beyaz forma , 4 maçta da mor forma giymiş. Parçalı formayla 4 galibiyet 2 mağlubiyet 2 yenilgi görmüş. Beyaz formayla 4 galibiyet 1 mağlubiyet bulmuş. Mor formayla hiç yenilmemiş 3 galibiyet 1 beraberliği var.
*Maçın son 10 dakikada 6 gol yemiş Cimbom . 50 ve 60. dakikalar arasında 7 gol yemiş. İkinci yarının hemen başlarında ve maçın son dakikalarında tabir yerindeyse takımın gardı düşmüş
*Kendi evinde 8 gol yemiş .
*Gollerin 2'sini penaltıdan , 4'ünü kafayla , geri kalanlarını da ayakla yemiş.
*Ceza sahası dışından 3 gol yemiş . Yediği gollerin çoğu penaltı bölgesinde . Özellikle adam paylaşımı ve karamboller G.Saray'ı çok üzmüş .
*Defansta Servet 16 , Hakan Balta 15 , Sabri 12 ,Gökhan Zan 8, Emre Aşık 4 , Emre Güngör 1 defa ilk 11'de başlamış . Sakatlıklardan dolayı savunma kurgusunda Mehmet Topal , Caner ve Uğur'da yer almak zorunda kalmış. Yani sizin anlayacağınız tam anlamıyla defans kurgusu ilk yarıda oturtulamamış .
*7 kez ilk golü yiyen taraf olmuş . 4 kez ilk golü yemesine rağmen 3 puanı kurtarmış . Diğerlerinin hepsinde yenilmiş.
*Futbolcular 40 sarı, 2 de kırmızı kart görmüş. En hırçın futbolcu 5 sarı ve 1 kırmızı ile Keita olmuş . Çok ilginçtir Servet 1 tane dahi sarı görmemiş. Savunmada en çok 4 sarı ile Sabri . Sabri'nin geçtiğimiz senelere göre dinginleştiği açık . Orta sahanın en hırçını 5 sarı ile Mustafa Sarp. Forvette Baros ve Kewell'ın 3 sarısı var . Kewell 3 kartı da pisi pisine yedi desek yeridir.
*En az forma giyen futbolcu 7 dakika ile Serdar Eylik olmuş.
*Savunmada en az şans bulan isim sadece 90 dakika ile Emre Güngör . Onun da bu performansla suyu kaynıyor , kesin...
Sarı forma isterük !


26 Aralık 2009 Cumartesi
Arkasında kaldı !

23 Aralık 2009 Çarşamba
22 Aralık 2009 Salı
Enteğğrasaağnnn !


Yılın golü Portekizli'nin ...

1. Cristiano Ronaldo: Porto v Manchester United - Champions League
2. Andres Iniesta: Barcelona v Chelsea - Champions League semi-final
3. Grafite: Wolfsburg v Bayern Munich - Bundesliga
4. Eliran Atar: Bnei Yehoda v Maccabi Netanya - Israeli League
5. Fernando Torres: Liverpool v Blackburn Rovers - Premier League
6. Nilmar: Internacional v Corinthians - Campeonato Brasileiro
7. Michael Essien: Chelsea v Barcelona - Champions League
8. Luis Angel Landin: Cruz Azul v Moella - Mexican League
9. Emmanuel Adebayor: Villareal v Arsenal - Champions League
10. Katlego Mphela: South Africa v Spain - Confederations Cup
M & M
21 Aralık 2009 Pazartesi
Bence 11

Rüştü(Beşiktaş)
Sabri (G.Saray) Ferrari (Beşiktaş) Ali Turan (Kayserispor) Zapotocny(Bursaspor)
Cangele (Kayserispor) Emre (F.Bahçe) Ernst (Beşiktaş) Mehmet Eren (Kayserispor)
Makukula (Kayserispor) Kewell (G.Saray)
Bazılarınıza bu kadro tuhaf gelebilir . Bazı adamlar mevkilerini karşılamıyor da olabilir . Ama dedim ya, aklıma gelen ve bir çırpıda saydığım isimler oldu . Uzun uzadıya düşününce elbette bir takım değişiklikler yapılabilir. Kayseri'den 4 adamın olması benim de tuhafıma gitti . Ama son haftada liderliği vermelerine rağmen bu 4 adam genelde iyi işler yaptı . Sabri her ne kadar çoğu kişi tarafından eğlence malzemesi olarak görülse de , enerjisi ve dinamizmi ile çoğu maçta insanlık dışı efor sarfetti, hakkını yemek istemedim. Lider Fenerbahçe'den tek adam olması şaşırtıcı olabilir. Fakat Emre'den başka canını dişine takan bir adam yoktu galiba. Keita neden yok diye düşündüm. Olabilirdi aslında ama , neyse ...
Adanın İtalyan Sakinleri ...!

19 Aralık 2009 Cumartesi
Bir kupaya daha yer açın ...

Oh be ...!

Gençlerbirliği'nin ikinci yarıda oynadığı 15 dakikalık dilim bugün G.Saray'ın mücadele ve çabalarını kamufle edebilirdi . Yine saçma sapan ofsayt anlayışı pahalıya patlayacaktı . Kahe'nin beceriksizlikleri ve geçen hafta Antalya'dan getirilen dost kale direği G.Saray'ı rahatlattı desek yeridir. Bir buçuk ay öncesine kadar ne yapmaya çalıştığını ve nasıl oynaması gerektiğini bir türlü anlamdıramadığımız Elano'nun yavaş yavaş takımı ve oyununu benimsediğini söyleyebiliriz. Brezilya'lı tam forma girdi dedik ilk yarı bitti . Keita'ya verdiği pas şıktı . G.Saray'ın golü gözlerimizi okşadı , organize gol nasıl olurmuş bize gösterdi . İlk yarıda kanadı sömüren Keita'nın ikinci yarıda kalabalık kanat-savunma anlayışında bocaladığı açık . Keita'yı Uğur'un yeterince besleyemediği aşikar . Bu arada daha geçen sezona kadar takımda mücadelesiyle güvendiğim 1 numaralı adam Servet bu sezon her maçta tırnaklarımızı yedirtiyor . Devre aslında hızır gibi yetişti. Bu savunma devrede acilen ameliyata alınmalı . G.Saray ile ilgili hafta içinde kendi çapımda bir ilk yarı analizi içeren bir post yapmayı düşünüyorum . Yarın Trabzon'da 2009'un son lideri ortaya çıkacak , görelim bakalım ...
17 Aralık 2009 Perşembe
Bana ülkeni söyle, sana değerini söyleyeyim !

Roma'nın demirbaşı fedakar Totti (!)

Recoba boşta !

16 Aralık 2009 Çarşamba
Aydın sen Cimbom'un adamı değilsin !

Blanc'ın Bordeaux'su

15 Aralık 2009 Salı
Deplasmana bak hizaya gel !

14 Aralık 2009 Pazartesi
Henrik Hoca !

Mis kokulu logo
13 Aralık 2009 Pazar
Gidişat iyi mi sizce ?

290 Dakika - 1 Gol

11 Aralık 2009 Cuma
Galibiyeti özlerken ...

Maçın adamı şüphesiz Avustralyalı . 3 golde de Kewell'ın usta işi topla oyunu vardı . Bu adamın haftada bir G.Saray'lı çocukların, altyapının yanına götürülüp izlettirilmesi gerekiyor. Genç beyinlerin zihnini açar , yaşama sevinci verir . İnanılmaz basit ve muhteşem işler yapıyor. Haftalar sonra kıpırdanan Keita da maçı çeviren adamlardan . Maçın bir anında öyle bir çalım attı ki , bir an için adamın içinde kemik yok zannettim . Acaip gıcık çalımlar atıyor fakat gereken yerlerde basit oynasa daha da büyüyecek . Arda ile Elano'nun aynı anda iyi oynadıklarını ne zaman göreceğiz acaba ? Elano mücadelesiyle ve uzun paslarıyla iki haftadır iyi işler yapiıyor ve takımda artık nerde oynar sorusunun cevabını alabiliyoruz. Fakat bu sefer de Arda sekmeye başladı . Keita oyundan çıktı sanki sahada tüm aksiyon bitti . Uğur'un yerine giren Nonda 18'in içine girmemeye ve iki çift hayırlı pas etmemeye yeminli gibiydi . G.Saray giden maçı çevirmekle iyi iş yaptı fakat Antalya'nın direklerini de akıldan çıkarmamak lazım . Bu arada Antalyaspor'lu Yalçın sahada öylesine vahşi işler yaptı ki , antipati ödülü ona gitsin. Kewell'ın kıçından ayrılmadı . Görevini yapsın , rakibinin psikolojisini bozsun ,dişe diş oynasın amenna . Fakat bu yıldırma işlerinin içine pislik girdi mi sevimsiz bir hal alıyor. Masumane görünüp forma çekmeler , çaktırmadan geçirmeler ekranda bir an sinir katsayımı yükseltivermiş . Harry'e özel bir garazı mı vardı acaba . Kewell'da ne sabırlı adammış helal olsun , iyi dayandı Yalçın'a . Yalancı liderlik de olsa futbolculara iyi moral olur bu hafta ....
10 Aralık 2009 Perşembe
Kucaktan sambaya ...



Kaydol:
Kayıtlar (Atom)