Galatasaray 2 - 1 Bursaspor (06.03.2009)

Büyük takımlar bazen kötü oynadığı maçlarda usta ayakların sihirli dokunuşlarıyla günü kurtarırlar . Bugün ne usta ayak vardı ne de güzel oyun . Volkan Bekiroğlu'nun göbeği ve penaltı ustası addedilen kaleci Ivankov'un altın tepside ikramı Cimbomu ihya etti . Eksiklerle dolu ve kötü futbol oynayan ev sahibi bir takım ve aynı zamanda o takımın üstüne gelemeyen bir o kadar daha kötü oynayan bir rakip takımın mücadelesinden ne umduk ne bulduk . Bülent'in gelmesiyle kabul edelim ki, yerli oyuncularda bir canlanma oldu . Hatta 3 maçta atılan 7 golün sadece 1'i yabancı bir futbolcudan (Kewell)geldi . Fakat bu seferde yabancılarda bir tutukluk var . Baros sahada jogging yapıyor adeta . Aktif olarak pozisyonlarda yeralıyor gibi gözükse de icraat yok. Nonda'nın hayalet Casper'dan zaten farkı yok . Cimbomun tek pozisyonu da ona nasip oldu . Onu da iğrenç bir vuruşla harcadı . Lincoln şu maç bitse de gitsek der gibi . Bülent'in garantici futbolu her maçın sonunu heyecan fırtınasına döndürüyor . Takım kötü oynadı ama kafalarda Hamburg maçı olunca bugünün kötü futbolunu idare ediyoruz işte . Ama her şeye rağmen kendi evinde pozisyon bulamayan , organize atak geliştirmekte zorlanan G.Saray'ın gelecek namına pek te umut verdiğini söyleyemeyiz. Şu an için, bu takım Avrupa'da daha başka oynuyor geyiğiyle karışık bugün havadan gelen 3 puanın keyfini çıkarmaktan başka ufukta farklı bir şey görünmüyor ...